Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/42585
Karar No: 2018/4493
Karar Tarihi: 12.04.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/42585 Esas 2018/4493 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/42585 E.  ,  2018/4493 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalılardan ...’ın diğer davalı işvereni ... aleyhine hizmet tespiti, ihbar-kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, bayram ve hafta tatili ücreti davaları açması konusunda kendisini vekil tayin ettiğini, davalı ... ile 10/02/2014 tarihli vekalet ücret sözleşmesi ile 5.250,00 TL vekalet ücreti ve ayrıca ilave olarak dava açma masrafı olan 750,00 TL üzerinden anlaşma sağladığını, hizmet tespiti ve tazminat-ücret taleplerini tek dava şeklinde diğer davalı ..."a karşı ... 1 Asliye Hukuk Mahkemesi"nde 21/02/2014 günü dava açtığını, davanın tensiben tefrik edildiğini ve tazminat-ücret talebinin 2014/105 esasa, hizmet tespiti talebinin ise 2014/108 esasa kayıt edildiğini, ancak davalıların kendi aralarında anlaştığını, başka bir avukat danışmanlığında anlaşma ve davalardan feragat metni hazırladıklarını ve davalıların beraber mahkeme kalemine giderek davalardan feragat ettiklerini ve feragat nedeniyle davaların reddine karar verildiğini, her iki davalının Avukatlık Kanununun 165.maddesi gereği ve yerleşik Yargıtay uygulamaları ışığında sözleşme vekalet ücreti ile mahrum kalınan yasal vekalet ücretlerinden sorumlu olduğunu belirterek 6.690,00 TL ücret alacağının dava tarihinden işleyen yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline, 664,40 TL"lik dava masrafının davalı ..."dan yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ..., davanın reddini dilemiştir.
    Diğer davalı ..., cevap vermemiştir.
    Mahkemece, Davanın kısmen kabulüne, Taleple bağlılık kuralı gereği 6.690,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine, Davacının ilk dava masrafına ilişkin talebinin reddine, Davacının davalı ..."a karşı davasının reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, davalı ... vekili olarak diğer davalı ... aleyhine hizmet tespiti ve işçilik ücret alacağının tahsili için dava açtığını, tarafların kendi aralarında anlaşmaya vardıklarını, vekalet ücretinden tarafların sulh olmaları nedeniyle birlikte sorumlu olduklarını iddia ederek alacağın tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davacı davalıların uzlaştıklarını ispatlayamadığından davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Davanın dayanağını teşkil eden Avukatlık Kanunu"nun 165.maddesinde, “sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşma ile sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf, avukatlık ücretinin ödenmesi hususunda avukata karşı müteselsilen sorumludurlar.” hükmü mevcut olup, davanın sulh ile sonuçlanması halinde, avukat müvekkilinden aralarındaki ücret sözleşmesinde kararlaştırılan miktarın tamamını isteyebileceği gibi davada sulh olunan miktara göre karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini de isteyebilir. (Bkz. HGK.’nun 16.2.1994 T. 1993/13-810 E. 1994/60 K. sayılı kararı) Aynı sorumluluk, müvekkille sulh anlaşması yapan karşı taraf için de geçerlidir. Avukatla müvekkili arasında ücret sözleşmesi bulunmaması (veya sözleşmenin geçersiz olması) halinde, müvekkilin ve müvekkille sulh anlaşması yapan hasmın, sulh olunan miktar üzerinden, gerek Avukatlık Kanununun 164/4. maddesinde düzenlenen (müvekkilin avukata ödemesi gereken) akdi vekalet ücretinden, gerekse Avukatlık Kanununun 164/son maddesinde düzenlenen (hasma tahmili gereken) vekalet ücretinden müteselsilen sorumlu olduklarının kabulü gerekir. Burada, kanundan doğan teselsül hallerinden biri söz konusu olup, Borçlar Kanununun 163. maddesinde düzenlenen "alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir" hükmüne göre, müteselsil sorumluluğun gereği olarak, sulh sözleşmesinin taraflarının her biri borcun tamamından sorumludur. Buna göre alacaklı alacağının tamamını, her iki taraftan da talep edebileceği gibi, dilerse sadece birinden de talep edebilir.
    Somut olayda, her ne kadar mahkemece, davacı tarafından davalıların uzlaştıkları ispatlanamadığından davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı tarafın sunduğu hizmet dökümünde davalı ...’ın davalı ... yanında çalışmaya devam ettiği ve hayatın olağan akışına göre sulh olunmadan hizmet tespit ve işçilik alacağına ilişkin davadan feragat edilemeyeceği anlaşılmaktadır. Tarafların sulh oldukları kabul edilerek dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre tarafların sulh olması halinde her iki taraf da ücretten birlikte sorumlu tutulmalıdır.
    Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi suretiyle taraflar arasından sulh bulunduğu anlaşıldığından sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi