5. Ceza Dairesi 2017/248 E. , 2018/7963 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tüm sanıklar hakkında; zincirleme nitelikli zimmet, icrai davranışla görevi kötüye kullanma, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Tüm sanıklar hakkında; zincirleme basit zimmet suçundan mahkumiyet ve beraat, nitelikli dolandırıcılık suçundan zamanaşımı nedeniyle düşürülme, mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya inceledi;
CMK"nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette zimmet suçundan zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin 13/07/2016 tarihli dilekçe ile vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, CMK"nın 237/2 ve 3628 sayılı Yasanın 18. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak zimmet suçu yönünden katılma talebinin KABULÜNE, öte yandan nitelikli dolandırıcılık suçunun mahiyetine göre doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan Hazine ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bu suçtan kurulan mahkumiyet ve düşürülme hükümlerine ilişkin temyiz istemlerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE, sanıklar hakkında görevi kötüye kullanma ve dolandırıcılık suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların ise CMK"nın 231/12. maddesi karşısında itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından, aynı Kanunun264. maddesi de gözetilerek temyiz isteğinin itiraz mahiyetinde kabulü ile mercince değerlendirilip gerekli kararın verilmesi mümkün görüldüğünden, incelemenin katılan Hazine ile suçtan zarar gören ... vekillerinin zimmet suçundan verilen beraat ve mahkumiyet hükümlerine, sanıklardan ... müdafi ile ..., ... ve ... müdafin adı geçen sanıklar haklarında nitelikli dolandırıcılık ve zimmet suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıkların üzerine atılı zimmet suçunun zarar göreni olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, bu sıfatının gereği olarak CMK"nın 233 ve 234. maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve Ceza Muhakemesi Kanununun mağdur ... katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hükümler kurulması,
... Bankacılar Arsa ve Konut Yapı Kooperatifi yönetim kurulu üyesi olan sanıkların, adı geçen kooperatifin bir dönem yöneticisi olan ... ile iş birliği yaparak katılanlardan genel kurul kararı olmadan para talep ettikleri, kooperatif üyesi katılan ..."ın da bu kapsamda 23/03/2006 tarihinde 1.700 TL yatırdığı, ancak karşılığında kendisine herhangi bir tapu verilmediğinin kabulüyle dolandırıcılık suçundan, yine sanık ..."un yönetim kurulu üyesi diğer sanıklarla iş birliği yaparak, kooperatife ait arsaların, kooperatifin kendisine olduğu iddia olunan kaynağı belli olmayan borçları nedeniyle tapuda kendisine satışını temin ettiği, daha sonra da bu arsaların bir kısım yönetim kurulu üyelerine, kooperatif üyelerine ve kooperatif üyesi olmayan üçüncü şahıslara devir ve satış işlemlerini gerçekleştirdiği, katılanlara herhangi bir tahsis işlemi yapılmadığının kabulüyle de zimmet suçundan mahkumiyet, katılan ... yönünden ise adı geçen şahsın kooperatif üyesi olmaması nedeniyle zimmet suçundan açılan kamu davasında beraat kararı verilmiş ise de;
Soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporlarının kooperatife ait defterler temin edilmeden düzenlendiği, bu itibarla hüküm kurmaya elverişli olmadığı gözetilerek kooperatife ait tüm ticari defter ve belgeler ile kayıt ve dokümanların temini cihetine gidilerek Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/506 Esas ve aynı Mahkemenin 2012/457 Esas - 2015/24 Karar, Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/574 Esas sayılı dosyalarında defter ve diğer evrakların olabileceği nazara alınıp söz konusu mahkeme dosyalarının celbi ile kooperatife ait tüm tapu kayıtları da getirtilmek suretiyle dava dosyasının konunun uzmanı Sayıştay emekli uzman denetçilerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilip, suç tarihinde kooperatifin tüm gelir ve giderlerinin belirlenip, kasa ve banka mevcutları da gözetilerek karşılaştırılması, buna göre her bir sanığın sorumluluğunu irdeler şekilde, uhdelerinde kooperatif parası bulunup bulunmadığı, varsa miktarının ne olduğunun tespiti, katılanlardan istenilen paraların genel kurul kararına dayanıp dayanmadığı, katılan ... ve ... tarafından yatırıldığı iddia olunan paraların kayıtlara işlenip işlenmediği, kooperatifin sanık ..."a yönelik borçlarına ilişkin olarak herhangi bir kayıt bulunup bulunmadığı, mevcut ise ne şekilde muhasebeleştirildiği, sanık ..."in üzerinde kooperatiften devredilen arsalardan kalan başkaca arsa olup olmadığı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik tahkikatla yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
Sanıklara isnat olunan eylemlerin, sübutu halinde bir bütün halinde zincirleme zimmet suçunu oluşturacağı, söz konusu suçtan mahkumiyet kararları da verildiği ve bu şekilde TCK"nın 3 ve 61. maddeleri de gözetilerek tek bir hükme bağlanması gerektiği halde, yanılgılı değerlendirmeyle sanıkların ayrıca dolandırıcılık suçundan da cezalandırılmaları,
Zimmet suçundan kurulan hükümlerde; TCK"nın 53/5. maddesine göre sanıklar ..., ... ve ..."in TCK"nın 53/1-d madde ve fıkrasındaki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmaları yerine sadece "kooperatif yönetim kurulu üyeliği görev ve yetkilerini kullanmasından" yasaklanmalarına karar verilerek sınırlı uygulama yapılması, keza aynı sanıklar hakkında temel ceza alt sınırdan tayin edildiği halde, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden TCK"nın 53/1-d maddesiyle ilgili hak yoksunluğu süresinin 5 yıl 2 ay 15 gün olarak belirlenmesi,
TCK"nın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanarak atılı suçu işlediği kabul edilen sanık ... hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesinin uygulanmaması,
Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin gerekçesinde sanıklar lehine 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesinin tatbik edildiği belirtilmesine rağmen, cezaların TCK"nın 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine karar verilmesi suretiyle çelişki oluşturulması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ile suçtan zarar gören ... ve katılan Hazine vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.