Abaküs Yazılım
9. Daire
Esas No: 2018/7666
Karar No: 2021/5584
Karar Tarihi: 18.11.2021

Danıştay 9. Daire 2018/7666 Esas 2021/5584 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2018/7666
Karar No : 2021/5584

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Madencilik Doğaltaş Ener. Elk. Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti.

İSTEMİN KONUSU :... Bölge İdare Mahkemesi .. Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, navlun gelirleri ve iade edilen demir cevheri için belge düzenlemediği ve bir kısım ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik edemediği yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2013 yılı için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1 ve mükerrer 355/4. maddeleri uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; navlun geliri bedeline ilişkin fatura düzenlenmemesi nedeniyle 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden; yalnızca navlun giderlerinin gelirlerinden fazla olmasına dayanılarak ve tahsil edildiği iddia edilen navlun gelirlerinin şirkete hangi yolla, hangi tarihte ve bedelle girdiği yönünde belge ibraz edilememesi karşısında hukuka uyarlık bulunmadığı, iade edilen ticari mallara ilişkin fatura düzenlenmemesi nedeniyle 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden; davacının diğer firmalardan satın aldığı tüm demir cevherlerinden daha yüksek bir bedelle satın aldığı demir cevherine ilişkin, demir cevheri kendisine teslim dahi edilmeksizin tüm ödemeleri yapmasının ve akabinde, yalnızca cari hesabı kapatmaya yetecek miktarda düşük bedel üzerinden iade faturası düzenleyerek 537.364,40-TL tutarında yüksek bir zarara yol açacak şekilde işlemler tesis etmesinin ticari hayatın gereklerine uymadığı gibi, iktisadi ve ticari icaplarla da bağdaşmadığı ve davacı tarafça somut bir gerekçe de ortaya konulamadığı anlaşıldığından, hukuka aykırılık bulunmadığı, 8.000,00-TL'yi geçen ödemelerin banka, benzeri finans kurumları ya da posta idareleri vasıtasıyla yapma zorunluluğuna uyulmaması nedeniyle 213 sayılı Kanun'un mükerrer 355/4. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden; söz konusu ödemelerin ortaklar ile şirket arasında gerçekleştirilmesi halinin Kanun'da yer verilen istisna niteliğinde olmaması ve 8.000,00-TL'yi aşan ödemelerin nakden yapıldığının davacı tarafından reddedilmemesi dikkate alındığında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, navlun geliri bedeline ilişkin fatura düzenlenmemesi nedeniyle 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesi kararının, navlun geliri bedeline ilişkin fatura düzenlenmemesi ve iade edilen ticari mallara ilişkin fatura düzenlenmemesi nedenleriyle kesilen özel usulsüzlük cezalarına ilişkin hüküm fıkrasının usul ve hukuka uygun olduğu, Mahkeme kararının 8.000,00-TL'yi geçen ödemelerin banka, benzeri finans kurumları ya da posta idareleri vasıtasıyla yapma zorunluluğuna uyulmaması nedeniyle 213 sayılı Kanun'un mükerrer 355/4. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasında ise, 320 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nde; birinci ve ikinci sınıf tüccarların, kazancı basit usulde tespit edilenlerin, defter tutmak zorunda olan çiftçilerin, serbest meslek erbabı ile vergiden muaf esnafın kendi aralarında yapacakları ticari işlemleri ile nihai tüketicilerden mal veya hizmet bedeli olarak yapacakları 8.000,00-TL’yi aşan tahsilat ve ödemelerinin banka veya özel finans kurumları aracı kılınarak yapılması ve bu kurumlarca düzenlenen dekont veya hesap bildirim cetvelleri ile tevsiki zorunlu olduğu göz önüne alındığında, şirket ortakları ile şirket arasında yapılan tahsilat ve ödeme işlemlerinin banka ve benzeri finans kurumları aracılığı ile yapılmasının zorunlu olmadığı sonucuna varıldığından, hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun; iade edilen ticari mallara ilişkin fatura düzenlenmemesi nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezasına yönelik kısmının reddine, 8.000,00-TL'yi geçen ödemelerini banka, benzeri finans kurumları ya da posta idareleri vasıtasıyla yapma zorunluluğuna uyulmaması nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden kabulüne ve Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355/4. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.210,00-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı şirket hakkında düzenlenen rapor ile navlun bedeli ve iade etmiş olduğu demir cevheri için fatura düzenlemediği, ayrıca bir takım tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları ya da posta idareleri vasıtasıyla yapma zorunluluğuna uymadığı tespit edildiğinden, kesilen özel usulsüzlük cezalarının hukuka uygun olduğu ve davacı şirketin avukatı olmamasına karşın lehine vekâlet ücretine hükmedildiği iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ: Bölge İdare Mahkemesi kararının vekâlet ücretine ilişkin kısmının düzeltilerek temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, navlun geliri bedeline ilişkin fatura düzenlenmemesi ve 8.000,00-TL'yi geçen ödemelerin banka, benzeri finans kurumları ya da posta idareleri vasıtasıyla yapma zorunluluğuna uyulmaması nedenleriyle kesilen özel usulsüzlük cezalarına ilişkin hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup davalı tarafından ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Ancak;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı ifade edilmiştir.
Maddenin gerekçesinde ise madde ile temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, gerek Vergi Mahkemesinde yapılan yargılama safhasında gerek istinaf aşamasında, davacının avukat tarafından temsil edilmediği, buna karşın Bölge İdare Mahkemesince "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.210,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" hükmedildiği anlaşılmıştır.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, hüküm fıkrasından "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.210,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ibaresi çıkarılmak suretiyle, kararın vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının vekâlet ücretine ilişkin kısmının, yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilerek ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 18/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi