Esas No: 2021/1063
Karar No: 2021/2494
Karar Tarihi: 18.11.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1063 Esas 2021/2494 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1063
Karar No : 2021/2494
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Sendikası
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay İkinci Dairesinin 18/11/2020 tarih ve E:2017/823, K:2020/3423 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 12/04/2014 tarih ve 28970 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Üst Kuruluşları ile Yükseköğretim Kurumları Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği'nin, 11/03/2017 tarih ve 30004 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle değişik; 4. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde yer alan "sözlü" ibaresinin, 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinin, 6. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "bu hizmet süresinin en az bir yılını kurumda geçirmiş olmak" ibaresinin, 10. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "sözlü" ibaresinin, 12. maddesinin 2. fıkrasının, 13. maddesinin 1. fıkrasının, 14. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinin, 16. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 18/11/2020 tarih ve E:2017/823, K:2020/3423 sayılı kararıyla;
Anayasa'nın 124.; 15/03/1999 tarih ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin (Genel Yönetmelik) 6, 8, 12, 12/A, 12/B ve 15. maddelerinin dava konusu düzenlemenin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan hâllerine ve Yükseköğretim Üst Kuruluşları ile Yükseköğretim Kurumları Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği'nin (Yönetmelik) dava konusu hükümlerine yer verildikten sonra;
Yönetmeliklerin, "Anayasa, Yasa ve hukukun genel ilkelerine aykırı hükümler içermemesi" ve "öngörülen şekil şartına uyularak çıkarılması" dışında, düzenleme yetkisinin kullanılmasına kamu hukuku yönünden herhangi bir engel bulunmadığı, bir hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde, alt düzeydeki normların, yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı, normlar hiyerarşisinin en üstünde evrensel hukuk ilkeleri ve Anayasa bulunmakta ve daha sonra gelen kanunlar yürürlüğünü Anayasa'dan, yönetmeliklerin ise yürürlüğünü kanunlardan aldığı, dolayısıyla bir normun, kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte bir hüküm getirmesinin mümkün bulunmadığı,
Yönetmeliğin, değiştirilen 4. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde yer alan "sözlü" ibaresi, 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendi ve 10. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "sözlü" ibaresi yönünden;
Genel Yönetmeliğin 8. maddesine uygun hükümler içeren dava konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık görülmediği,
Yönetmeliğin, değiştirilen 6. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "bu hizmet süresinin en az bir yılını kurumda geçirmiş olmak" ibaresi yönünden;
Genel Yönetmeliğin 6. maddesinde atamanın yapılacağı kurumda geçirilmesi gereken sürenin alt sınırının belirlendiği, kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilmek suretiyle bu sürenin en az bir yıl olarak belirlenmesine yönelik olarak tesis edilen düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı,
Yönetmeliğin, değiştirilen 12. maddesinin 2. fıkrası yönünden;
Genel Yönetmeliğin 12. maddesinde yer alan hüküm ile birebir aynı kuralı içeren dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık görülmediği,
Yönetmeliğin değiştirilen 13. maddesinin 1. fıkrası ve 14. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesi yönünden;
Genel Yönetmeliğin 12/A ve 12/B maddesinde yer alan hükümlerle aynı doğrultuda kural içeren dava konusu düzenlemede hukuka aykırı bir husus görülmediği,
Yönetmeliğin değiştirilen 16. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi yönünden;
Genel Yönetmeliğin 12. maddesi hükmü uyarınca, yazılı sınavın, yükseköğretim kurumunun bizzat kendisi tarafından yapılabileceği, başka bir yükseköğretim kurumuna veya kurumlardan talep gelmesi halinde Yükseköğetim Kurulu Başkanlığına yaptırılabileceği şeklinde alternatiflerin sunulduğu, dava konusu düzenlemede de, belirtilen alternatif durumlar göz önünde bulundurularak, sınav kurulunun oluşumuna yönelik her alternatif için ayrı bir sistem belirlendiğinin görüldüğü,
İptali istenilen hükümde yer alan, sınava ilişkin olarak ilgili kurumda ve Başkanlıkta sınav kurulu teşkil edilerek, sınava ilişkin itirazların Başkanlık ile sınavı gerçekleştirecek kurum arasında yapılacak protokol çerçevesinde yürütülecek olmasına dair düzenlemenin, objektif hükümler içeren niteliğe sahip olduğunun anlaşıldığı, bu çerçevede, dava konusu düzenlemede gerek Genel Yönetmeliğe gerekse hukukun genel ilkelerine aykırılık görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, değişiklik öncesi sadece şube müdürü, müdür ve bunlarla aynı düzeydeki unvanlara atanacaklara sözlü sınav yapılırken, değişiklik sonrası alt/üst tüm kademedeki memurların sözlü sınava tabi tutulacağı, sözlü sınavda başarılı olamayan hiç kimsenin görevinde yükselemeyeceği, şube müdürü, müdür gibi unvanların belirli bir etkinlik ve yetkinlik isteyen görevler olduğu, ancak görevinde yükselmek isteyen bir hizmetliyi sözlü sınava tabi tutarak hangi ölçütlerde değerlendirme yapılacağının anlaşılamadığı, bu durumun eşitlik, tarafsızlık, objektiflik ilkelerine aykırılık oluşturacağı, yazılı sınavda elde edilen başarının önemli olmadığı, asıl önemli olanın sözlü sınav olduğu kanısını güçlendirdiği; görevde yükselme ve unvan değişikliği için Devlet memuru olarak belli bir süre görev yapma şartı aranabileceği, bunun kurumda belirli bir süre şartına tabi tutulmasının 657 sayılı Kanun'un 3. maddesine aykırılık teşkil ettiği; değişiklik ile görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavına girebilmek için en az bir yılını kurumda geçirmiş olmak şartı aranmasının Genel Yönetmeliğin Ek 3/2. maddesine aykırı olduğu; yazılı sınavda başarı puanının düşürülerek sözlü sınavın ön plana çıkarılması ile yazılı sınavda elde edilen başarının önemli olmadığı asıl önemli olanın sözlü sınav olduğunun ortaya konulduğu, objektif kurallar çerçevesinin dışına çıkıldığı, haksız uygulamaların önünü açacağı, bunun kariyer ve liyakat ilkesine, Yönetmeliğin amacına, kamu yararı ve hizmet gerekleri düşüncesine aykırı olduğu; yazılı sınavın Başkanlıkça merkezi yazılı sınav olarak yaptırılması hâlinde sınavın yapılacağı kurumca da yazılı sınav kurulunun teşkil edilmesi ile, merkezi olarak yapılan bir yazılı sınava ilgili kurumca da müdahil olunduğundan objektifliğin ortadan kalkacağı; dava konusu hükümlerin, Anayasa’nın 2, 5, 10, 13, 17 ve 49. maddeleri ile bağdaşmadığı; hükümlerin, dayanak mevzuatta olmayan ifadelerle genişletildiği, çalışanların eşit haklarla sınava girip, eşit haklarla istedikleri kadrolara atanma özgürlüklerinin kısıtlandığı belirtilerek, Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu düzenlemelerin hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun olduğu, davacının Anayasa'ya aykırılık iddiasının yerinde olmadığı, Genel Yönetmeliğe uygun olarak düzenlemelerin yapıldığı belirtilerek temyiz konusu kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay İkinci Dairesinin temyize konu 18/11/2020 tarih ve E:2017/823, K:2020/3423 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 18/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.