Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1367
Karar No: 2022/1602
Karar Tarihi: 05.10.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1367 Esas 2022/1602 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın konusu menfi tespit istemidir. Davacı, sahte senetlerle icra takibi başlatıldığını ve davalının sahtecilik eylemleri nedeniyle mahkumiyet kararı verildiğini belirterek, takibin durdurulması talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi ihtiyati tedbir talebini reddetmiştir. Ancak, davacının istinafı sonucunda ikinci bir ara kararla ihtiyati tedbir talebi kabul edilmiştir. Davacının istinaf başvurusu konusuz kalmıştır ve harç alınmamıştır. İhtiyati tedbirin verilmesine ilişkin gerekçeler arasında, senetlerin sahteliğinin yaklaşık olarak ispat edilmiş olması ve davacının hakkını tehdit eden bir tehlike altında olması yer almaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 209/1 maddesine göre sahtelik iddiası nedeniyle takiplerin durmasına karar verilemeyeceği belirtilirken, İcra ve İflas Kanunu'nun 72/3 maddesi ise menfi tespit davalarında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini öngörmektedir. Karar tarihi: 05/10/2022.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1367 Esas
KARAR NO: 2022/1602
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/507
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı tarafından sunulan 25/07/2022 havale tarihli ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2021/203 esas sayılı dosyasında davalı hakkında verilen mahkumiyet kararı ve alınan bilirkişi raporu, Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2022/385 esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ve Bakırköy 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2022/329 esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu üzerine açılan özel belgede sahtecilik ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlarından sanık hakkında açılan kovuşturma dosyası dikkate alınarak dava konusu senetlerin sahte olarak düzenlenmesi sebebiyle hakkındaki icra takiplerinin durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN REDDİ KARARI: Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/507 Esas ve 03/06/2022 tarihli ara karar ile; "İİK'nın 72/3 ncü maddesi hükmü "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir." şeklinde olup icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilemez. Davacı tarafından her ne kadar HMK'nın 209/1 maddesi uyarınca takibin durdurulması talep edilmiş ise de İcra ve İflas Kanunu hükümlerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre özel nitelikte olması ve öncelikle İİK hükümlerinin uygulanmasının gerekmesi; İİK'da takipten sonra açılan menfi tespit davalarında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinin düzenlenmiş olması ve HMK'nın 209/1 maddesi uyarınca sahteliği iddia edilen bono nedeni ile takip hukukuna etki edecek şekilde takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği gözetilerek davacının takibin durdurulması yönündeki talebinin reddine" karar verilmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN KABUL KARARI: Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/507 Esas ve 01/08/2022 tarihli ara karar ile; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekli olup talep eden bakımından icra takibinin durdurulmaması halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı konusunda mahkememizde kanaat oluştuğu, talep sahibinin, hakkını tehdit eden yakın bir tehlike nedeniyle ivedi bir koruma ihtiyacı içinde bulunduğu ve yapılacak yargılama sonucu senedin sahteliğinin belirlenecek olması ile taraflar arasındaki menfaat dengesi gözetildiğinde, Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2022/385 esas sayılı dosyasında ve Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2021/203 esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporları ve mahkumiyet kararı dikkate alındığında davacının iddialarının ve senetlerin sahteliğinin yaklaşık olarak ispat edilmesi ve yukarıda açıklanan gerekçeler ile ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, davacının adli yardım talebi kabul edildiğinden ve talep ceza mahkemesi kararına dayandığından teminat alınmasına yer olmadığına" karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; "Davalının sahte senetlerle icra takibi başlattığını, davalının sahtecilik eylemleri nedeniyle Bakırköy 7.Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2022/385 Esas ve Bakırköy 15.Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2021/203 Esas sayılı davalarının açıldığını, 15.ACM dosyasının mahkumiyetle sonuçlandığını, alınan bilirkişi raporlarında senetlerin sahteliğinin tespit edildiğini, HMK.209/1 maddesinin İİK 72.maddesi karşısında özel hüküm olması nedeniyle sahtelik iddiası nedeniyle HMK'nın uygulanması gerektiğini, sadece imzanın değil senetteki yazının inkarı halinde de aynı durumun geçerli olduğunu, Sahtelik iddiasının ciddi bulunup ceza davasının açılmış olması nedeniyle takiplerin durmasına karar verilmesinin gerektiğini, bu nedenle teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini." beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının istinafına yöneliktir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İlk derece mahkemesinin 03/06/2022 tarihli ara kararı ile; "Davacı tarafından her ne kadar HMK'nın 209/1 maddesi uyarınca takibin durdurulması talep edilmiş ise de İcra ve İflas Kanunu hükümlerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre özel nitelikte olması ve öncelikle İİK hükümlerinin uygulanmasının gerekmesi; İİK'da takipten sonra açılan menfi tespit davalarında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinin düzenlenmiş olması ve HMK'nın 209/1 maddesi uyarınca sahteliği iddia edilen bono nedeni ile takip hukukuna etki edecek şekilde takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği gözetilerek davacının takibin durdurulması yönündeki talebinin reddine" karar verilmiştir. Karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. Anılan kararın davacı tarafından istinaf edilmesinden sonra, ilk derece mahkemesinin 01/08/2022 tarihli ara kararı ile; "...yapılacak yargılama sonucu senedin sahteliğinin belirlenecek olması ile taraflar arasındaki menfaat dengesi gözetildiğinde, Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2022/385 esas sayılı dosyasında ve Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2021/203 esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporları ve mahkumiyet kararı dikkate alındığında davacının iddialarının ve senetlerin sahteliğinin yaklaşık olarak ispat edilmesi nedeniyle ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, davacının adli yardım talebi kabul edildiğinden ve talep ceza mahkemesi kararına dayandığından teminat alınmasına yer olmadığına" karar verildiği görülmüştür. Bu duruma göre, istinaf isteminin konusuz kaldığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf istemi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf talebi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-Davacı taraf adli yardımdan yararlandığından, harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK'nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.05/10/2022

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi