15. Hukuk Dairesi 2016/3834 E. , 2016/4586 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, asansör yapımına ilişkin eser sözleşmesinin davalı tarafından süresinde ifa edilmeden iş yerinin terkedilmesi sonucu iş bedelinden fazla ödenen 23.200,00 TL"nin son ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Davalı reddini savunmuş, mahkemece davalının pasif husumeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizce, davalının sözleşmeye icazeti bulunmakla uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne karar verilmiş, karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilâmı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Bir adet yük asansörünün yapımına ilişkin düzenlenen 25.09.2009 tarihli sözleşmede, asansörün 14.11.2009 tarihinde çalışır vaziyette teslimi karşılığında KDV dahil 37.000,00 TL ödenmesi, yine 15.04.2010 tarihli ek protokol ile de asansörün 7.900,00 TL bedelle revize edilmesi kararlaştırılmıştır. Eldeki davada, 33.100,00 TL ödeme yapılmasına karşılık yaptırılan tespitte 9.900,00 TL imalâtın gerçekleştirilebildiğinin anlaşıldığını, imalât tamamlanmadan iş yeri terkedilmekle fazla ödemenin istirdadı istenilmektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu 355. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davacı iş sahibi davalı şirket ise; yüklenicidir. Sözleşme ve protokole göre toplam iş bedeli 44.900,00 TL olup, davalı şirket işi anılan Yasa"nın 365. maddesi uyarınca kararlaştırılan bu bedelle sözleşmeye, fen ve sanat kurallarına, amacına uygun tamamlayıp teslim etmekle yükümlüdür. Davada işin yarım bırakılarak terkedildiğinden
bahisle fazla ödemenin istirdadı istenildiğine göre götürü bedelli sözleşmelerde yüklenicinin imalât tutarında alacağı gerçekleşen imalâtın sözleşmeye göre fiziki oranı bulunmak, bu oran götürü bedele uygulanmak suretiyle hesaplanmalıdır. Böylece bulunacak yüklenici alacağı iş bedelinden ödenen tutardan mahsupla fazla ödenen tutar bulunur. Mahkemece hükme dayanak alınan rapor, taraf defterlerine göre mali müşavirce düzenlenmiş olup, az yukarıda belirtilen yönteme uygun inceleme yapılmadığından hüküm kurmaya yeterli olduğu kabul edilemez.
O halde mahkemece yapılması gereken iş, 6100 sayılı HMK"nın 281/3. maddesince yeniden atanacak makine mühendisi bilirkişiyle gerektiğinde mahallinde inceleme de yaptırmak, tespit dosyası ve tüm dosya birlikte değerlendirilerek davalıların gerçekleştirdiği imalâtın sözleşme ve protokole göre fiziki oranını belirletmek, bu oranı toplam 44.900,00 TL iş bedeline uygulamak, böylece saptanacak davalıların iş bedeli alacağını, ihtilâfsız ödeme tutarı 23.200,00 TL"den mahsupla kalanı, davadan önce BK"nın 101. madde uyarınca temerrüdün varlığı kanıtlanmadığından dava tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline karar vermekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuyla bağlı kalınarak hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2.bent uyarınca kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 07.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.