Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/481 Esas 2017/3371 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/481
Karar No: 2017/3371
Karar Tarihi: 26.04.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/481 Esas 2017/3371 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir bankanın müşterisiyle yaptığı kredi kartı sözleşmesine dayanarak ihtiyati haciz talep etmesi üzerine verilen kararda, yerel mahkemenin hatalı karar verdiğini belirtmiştir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 28/1 maddesi, belirli süreli tüketici kredisi sözleşmelerinde tüketicinin temerrüdünü düzenlemektedir. Ancak, bu durum söz konusu olmadığı için bu madde uygulanamaz. Kredi kartları ise 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nda düzenlenmektedir. Bu kanuna göre, banka kredi kartı hesabını kapatabilir ve bu durumda borçlunun tüm borcu muaccel hale gelir. Taraflar arasında ödeme için belirlenen bir süre olmadığı sürece, ihtiyati haciz talebi kabul edilmelidir. Kanunlar: 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu, İİK'nun 257. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2017/481 E.  ,  2017/3371 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin incelenmesi hakkında kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu.

    - K A R A R -

    İhtiyati haciz isteyen vekili müvekkili banka ile borçlu arasında kredi kartı üyelik sözleşmesi imzalanarak kredi kartı verildiğini, borçlunun borcunu süresinde ödememesi nedeniyle hesabın kat edilerek ihtarname gönderildiğini, borçlunun buna rağmen borcunu ödemediğini ileri sürerek, ihtiyati haciz isteminde bulunmuştur.
    Mahkemece 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 28. maddesi hükmü uyarınca tüketiciye en az 30 gün süre verilmesi gerekirken 7 gün ödeme süresi verildiği bu nedenle alacağın muaccel olmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş, karar ihtiyati haciz isteyen vekilince temyiz edilmiştir.
    Yerel mahkemenin gerekçesine dayanak yaptığı 6502 sayılı TKHK.nun 28/1. maddesi hükmü, belirli süreli tüketici kredisi sözleşmelerinde tüketicinin temerrüdünü düzenlemektedir. Somut olayda ise uyuşmazlık tüketici kredisi sözleşmesinden değil, kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Her ne kadar, 6502 sayılı TKHK.nun 22/2. maddesinde belirtilen koşulların varlığı halinde kredi kartı sözleşmelerinin, tüketici kredisi sözleşmesi olarak değerlendirileceği hükme bağlanmış ise de, olayımızda anılan Yasa maddesinde öngörülen "ödemenin üç aydan daha uzun süre ertelenmesi veya benzer şekilde taksitle ödeme imkanı sağlanması" koşulları bulunmamaktadır. Hal böyle olunca somut olay bakımından 6502 sayılı TKHK."nun 28/1 maddesi hükmünün uygulanabilirliği yoktur.
    Kredi kartları 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu"nda düzenlenmiştir. Bu kanun hükümlerine göre taraflar arasında düzenlenen sözleşmede bankaya hesabı kat etme ve bunun sonucu olarak sözleşmeyi fesih yetkisi tanınmış, alacaklı banka tarafından bu yetkiye dayanılarak kredi kartı hesabı kat edilerek borçluya ihtarname gönderilmiştir. Hesabın kat"ı ile birlikte kredi kartı borcu muaccel hale gelmiştir. Gerek 5464 sayılı BKKKK gerekse taraflar arasındaki sözleşmede muacceliyet için ihtarla belli bir süre verilmesine ilişkin herhangi bir şart öngörülmemiştir.
    Bu itibarla, somut olay bakımından İİK. nun 257. maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz koşullarının oluştuğu ve yaklaşık ispat kuralı gözetilerek ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde red kararı verilmesi doğru görülmemiştir.


    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz talep eden vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.