Esas No: 2021/868
Karar No: 2021/2504
Karar Tarihi: 18.11.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/868 Esas 2021/2504 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/868
Karar No : 2021/2504
TEMYİZ EDEN (DAVACI) :… (…) Aksoy
KARŞI TARAF (DAVALI) :… Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU :Danıştay Beşinci Dairesinin 29/06/2020 tarih ve E:2017/4502, K:2020/2806 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yaptığı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptaline; bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının 31/08/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 29/06/2020 tarih ve E:2017/4502, K:2020/2806 sayılı kararıyla;
Davacının, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 3. maddesi ile ilgili Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmediğinden işin esasına geçilerek; "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacının yargılandığı … Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında, davacının adına kayıtlı … numaralı GSM hattı ile 14/11/2014-08/02/2015 tarihleri arasında ByLock programına ait … numaralı hedef IP adresine toplam 143 kez bağlantı kurduğunun tespit edildiği, "ByLock Tespit Tutanağı"nın incelenmesinden, davacı tarafından … GSM numarasından, … IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiği ve anılan program için kiralanan IP adreslerine sahip sunuculara bağlanıldığının anlaşıldığı,
Öte yandan, davalı idarece dosyaya sunulan … ID numaralı, kullanıcı adı '…' olan ByLock kullanıcısına ait ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağında yer alan yazışma içeriklerinin incelenmesinden; örgütün sivil imamları olduğu değerlendirilen … ID numaralı kullanıcı tarafından … ID numaralı kullanıcıya 05/01/2016 tarihinde saat 20:26:48'de gönderilen mesajda, "KATMAN SİCİL NO ADI SOYADI ÇALIŞTIĞI YER DERECE ...... […] … ..." şeklinde ifadelere yer verildiği, dava dosyasına sunulan hizmet belgesinin incelenmesinden, söz konusu tarih itibarıyla davacının Diyarbakır İlinde hâkim olarak görev yaptığının görüldüğü, FETÖ tarafından belirli sicil aralıklarındaki hâkim ve savcıların gruplandırılarak T1, T2, T3, T4, T5 şeklinde taşra ve devre yapılanmasının oluşturulduğu, davacının adına, sicil numarasına, görev yaptığı yere ve grubuna (T5) açıkça yer verildiği görülen bu yazışma içeriğinin de davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatını ortaya koyan bir unsur olarak değerlendirildiği,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde aktif olarak yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, üniversitede ve staj döneminde örgüt evlerinde kaldığına, ev abiliği yaptığına, lise döneminde örgüte müzahir dershaneye gittiğine, örgüt tarafından düzenlenen etkinliklere katıldığına ve diğer hususlara yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının 31/08/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:Davacı tarafından, dava konusu işlemden önce kendisine savunma hakkı verilmediği, ihraç kararının kendisine tebliğ edilmediği ve itiraz hakkını kullanmasının engellendiği; görevden uzaklaştırma kararına göre işlemin 2802 sayılı Kanun'a göre başlatıldığı bunun devamı getirilmeden dava konusu işlemin tesis edildiği, yetkide ve usulde paralellik ilkesinin uygulanmadığı, yasaların geriye yürümezliği ilkesinin ihlal edildiği; davalı idarece gönderilen savunmalarında bireyselleştirmede esas alındığını ileri sürdüğü belgelerin hemen hemen hepsinin meslekten çıkarmadan sonra tesis edilen işlemler olduğu, davalı idarece dava konusu işlem tesisinde kişileştirme yapılmadığı; tarafsızlık ilkesinin ve makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği; ByLock kullanmadığı, bir an için aksi düşünülse dahi hukuka aykırı yol ve yöntemle elde edilen ByLock uygulamasına dair delillerin hem ceza hem disiplin hukukunda kullanılamayacağı, dosyada örgüt üyesi olduğunu ve örgütün haberleşme programı olduğunu bilerek kullandığını ispatlayacak somut delil bulunmadığı, sadece bir tespitin bulunduğu, User ID bulunmadığı; soyut ifadeler ile işlem tesis edildiği; adil yargılanma hakkının ve masumiyet karinesi ilkesinin ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a)Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b)Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 29/06/2020 tarih ve E:2017/4502, K:2020/2806 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4.Kesin olarak, 18/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.