9. Hukuk Dairesi 2020/5050 E. , 2021/3083 K.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde fiilen makam çaycısı olarak görev yaptığını, işyerinde cumartesi ve bazen pazar günleri dahil olmak üzere 07:00-19:00 saatleri arasında çalıştığını, çalışma süresinin bazen saat 24:00"e kadar uzadığını, bu çalışmalara ait ücretler ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini, iş sözleşmesinin davacı tarafından emeklilik nedeniyle feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının 07/03/2000 tarihinde işyerinde çalışmaya başladığını, bu tarihten önceki çalışmalarının farklı bir kurumda geçtiğini, işyerinde haftada altı gün çalışma yapıldığını, davacının geçici işçi olması sebebiyle ikramiye alacağına hak kazanmadığını beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne dair karar davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince kaldırılarak dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere İlk Derece Mahkemesine iadesine dair karar verilmiş; İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama neticesinde toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, İlk Derece Mahkemesince Bölge Adliye Mahkemesinin 06.02.2019 tarihli 2018/711 esas ve 2019/199 karar sayılı kaldırma kararı doğrultusunda karar verilmesine, gerekçeli kararın davalı vekiline 04.08.2019 tarihinde tebliğinden itibaren 2 haftalık kanuni süre geçtikten sonra 29.08.2019 tarihinde gerekçeli istinaf dilekçesinin verildiği gözetildiğinde, başvuru sebepleri ile gerekçelerinin gösterilmediği sonucuna varılmakla, İlk Derece Mahkemesi kararında kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Davalı tarafın İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun süreden reddi gerekip gerekmediği taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut uyuşmazlıkta, Bölge Adliye Mahkemesince gerekçeli kararın davalı vekiline 04.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 29.08.2019 tarihinde gerekçeli istinaf dilekçesi sunduğu, gerekçeli dilekçenin 2 haftalık kanuni süre geçtikten sonra verilmiş olması gözetildiğinde, İlk Derece Mahkemesi kararında kamu düzenine aykırı bir yön bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda değerlendirme yapılarak karar verildiği, kaldırma kararı dışında kalan kısımların kesinleşerek usuli müktesep hak oluşturduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, İlk Derece Mahkemesince 18.07.2019 tarihli duruşmada davanın kısmen kabulüne dair karar verildiği, kararda kanun yoluna başvurma süresinin “gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta” olarak gösterildiği tespit edilmektedir. Anılan karar davalı tarafa e tebligat ile gönderilmiş, 30.07.2019 tarihinde alıcı için ayrılmış tebilgat alanına konulmuş, 04.08.2019 tarihinde ise mevzuat gereği belirlenen sürenin geçmesi ile otomatik olarak okundu sayılmıştır. Bu bilgilere göre gerekçeli karar 04.08.2019 tarihinde davalıya tebliğ edilmesine rağmen, davalı taraf 29.08.2019 tarihli ve 30.08.2019 e-imza tarihli dilekçesi ile istinaf başvurusunda bulunarak 05.09.2019 tarihli makbuz ile istinaf harçlarını yatırmıştır. Dosya içerisinde, davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararının tefhiminden sonraki iki haftalık süre içinde yahut kararın tebliğden itibaren iki haftalık süre içinde sunduğu herhangi bir istinaf başvuru dilekçesi bulunmamaktadır. Bu halde, davalının 30.08.2019 e imza tarihli istinaf başvurusunun süresinde olmadığı açıktır. Somut olayda her ne kadar davalı temyizi mevcut ise de, kanun yoluna başvurma süresinin geçip geçmediğine yönelik değerlendirme, kamu düzenine ilişkindir. Böyle bir durumda usuli kazanılmış haktan da söz edilemez. Bölge Adliye Mahkemesince, davalı tarafın süresinde olmayan istinaf başvurusunun süreden reddi gerekirken, işin esasına girilerek esastan reddine karar verilmesi isabetsizdir. Temyiz edilen kararın açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.02.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.