3. Hukuk Dairesi 2017/6651 E. , 2019/2741 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; kiracısı olan davalıdan depozito bedeli almadığı halde davalı tarafça depozito bedelinin iadesi için aleyhine ihtarname keşide edilip haksız yere icra takibi başlattığını belirterek; anılan icra takibine ilişkin borcu bulunmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacı kiraya verenin kendisinden depozito bedeli olarak 2.500 TL aldığını, buna ilişkin 09.06.2014 tarihli tutanak tanzim edildiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacı ..."ın Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2014/11863 sayılı takip dosyasındaki alacak nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, depozitonun iadesi amacıyla davalı tarafından başlatılan takible ilgili borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Güvence Bedeli (depozito) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun (TBK) 342. maddesinde düzenlenmiştir. Depozito (güvence), kira sözleşmesinin başında kiracı tarafından kiraya verene teslim edilir. Çoğunlukla para veya kıymetli evraktan oluşur ve kira sözleşmesi sona erdiğinde kiracının kiralanana verdiği zararların teminatını oluşturur.
TBK"nın "Kiralanın Gözden Geçirilmesi Ve Kiracıya Bildirme" başlıklı 335. maddesinde; "Kiraya veren, geri verme sırasında kiralananın durumunu gözden geçirmek ve kiracının sorumlu olduğu eksiklikleri ve ayıpları ona hemen yazılı olarak bildirmek zorundadır. Bu bildirim yapılmazsa, kiracı her türlü sorumluluktan kurtulur.
Ancak, teslim alma sırasında olağan incelemeyle belirlenemeyecek olan eksikliklerin ve ayıpların varlığı hâlinde, kiracının sorumluluğu devam eder. Kiraya veren, bu tür eksiklikleri ve ayıpları belirlediğinde, kiracıya hemen yazılı olarak bildirmek zorundadır." şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan 01.09.2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Söz konusu kira sözleşmesinde, depozito alındığına ilişkin herhangi bir beyan yer almamaktadır. Ancak, davalı tarafından dosyaya sunulan ve imzası inkar edilmeyen 09.06.2014 tarihli "Tutanak" başlıklı belgede "... kira teminat bedeli olan 2.500 TL"yi aşağıdaki söz konusu senet ödendiğinde ..."a iade edeceğim " şeklinde beyanda bulunduğu; dosya içerisindeki davalı tarafından davacı aleyhine keşide edilen 15.10.2014 tarihli cevabi ihtarnamede ise, davalının 2.500 TL depozito bedelinden 600 TL bono bedelinin düşülerek kalan 1.900 TL"nin 30 gün içerisinde ödenmesi hususunun ihtar edildiği görülmüştür.
Bu haliyle; davalı tarafından dosyaya sunulan belgeden, davalının güvence bedeli alacağına ilişkin talebinin, yazılı delil ile ispatlandığı ve güvence bedelinin teminat olarak kullanılmasını gerektiren bir durum olmadığı gözetilerek, 600 TL bono bedeli düşülerek kalan 1.900 TL üzerinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde güvence bedeli (depozito) alacağının bulunmadığından bahisle davanın kabulü ile davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alının temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.