Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/487 Esas 2020/2000 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/487
Karar No: 2020/2000
Karar Tarihi: 13.02.2020

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/487 Esas 2020/2000 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, dolandırıcılık suçundan mahkum oldu ancak sanık tarafından temyiz edildi. Sanığın, daha önce bildirdiği adrese çıkartılan tebligatın iadesi üzerine, daha önce aynı adrese kanuni usullere göre yapılmış bir tebligat bulunmamasına rağmen, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebliğin hukuki geçerliliği olmadığı belirlendi. Suç tarihi ile temyiz inceleme tarihi arasında 765 sayılı TCK'nın 503/1, 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımı süresi gerçekleştiği için hüküm BOZULDU. Ancak, yeniden yargılama yapılmadı ve sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞTÜ. Kanun maddeleri; 765 sayılı TCK'nın 503/1, 81, 102/4 ve 104/2. maddeleri, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2, 32/2 ve 35. maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi.
15. Ceza Dairesi         2020/487 E.  ,  2020/2000 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : 765 sayılı TCK"nın 503/1, 81 maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanık ..."ün yokluğunda verilen hükmün, 07/04/2007 tarihli sorgusunda bildirdiği adres yerine başkaca bir adrese tebliğe çıkartılıp bila tebliğ iadesi üzerine sorgusunda bildirdiği adrese çıkartıldığı, bila tebliğ iadesi üzerine aynı adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ yapılmak suretiyle kesinleştirildiği görülmüş ise de, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2 maddesine göre bilinen en son adreste tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde yer alan adresi araştırılarak buraya tebligat yapılması, bunun da bulunmaması halinde, kendisine daha önce kanuni usullere göre tebligat yapılmış olması şartı ile aynı adrese anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat yapılması, daha önce kendisine tebligat yapılan adresin de olmaması halinde ise, adres araştırması ile yeni adres tespitine çalışılıp, bulunamaması halinde ilanen tebligat yapılması gerektiği, bilinen adresine çıkartılan tebligatın iadesi üzerine, daha önce aynı adrese kanuni usullere göre yapılmış bir tebligat bulunmamasına rağmen, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapılan tebliğin hukuki geçerliliğinin bulunmadığı, aynı yasanın 32/2 maddesi gereğince usulsüz tebliğ halinde, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi kabul edilmesi gerektiği değerlendirilerek, sanığın 06/08/2014 tarihli temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    29/11/2004 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar suç tarihinde yürürlükte olan ve sanığın lehine bulunan 765 sayılı TCK’nın 503/1, 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412
    sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 13/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.