Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17056 Esas 2017/3365 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17056
Karar No: 2017/3365
Karar Tarihi: 26.04.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17056 Esas 2017/3365 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, sahte bir bonoya dayalı olarak müvekkil aleyhine takip başlatılmış olması nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkeme, senetteki imzanın davacıya ait olduğuna dair raporu esas alarak davanın reddine karar vermiş ve kötü niyet tazminatı ödenmesine hükmetmiştir. Ancak, iki raporun birbirine ters mahiyette olduğu ve çelişkinin giderilmeden karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Mahkeme Kararı'nda geçen kanun maddeleri hakkında açıklama yapılmamıştır.
19. Hukuk Dairesi         2016/17056 E.  ,  2017/3365 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. gelmiş, başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-
    Davacı vekili, müvekkilinin imzası taklit edilerek sahte olarak düzenlenen bonoya dayalı olarak müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, taraflar arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, tarafından düzenlenen raporda bono üzerindeki imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiğini, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine, Bölümünden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinden alınan raporda ve ek raporda senetteki imzanın davacıya ait olduğu bildirildiği gerekçesiyle davanın reddine, takip dosyası üzerinden tedbir kararı verildiğinden alacağın %20"si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, senetteki imzanın inkarı nedeniyle açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece misi"nden rapor alınmış ise de iki rapor da sonuç itibariyle birbirlerine ters mahiyettedir. Mahkemece iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken çelişki giderilmeden bir rapora itibar edilerek ve olayın mahiyeti teknik incelemeye dayandığından hakim görüşüne dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 26/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.