Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Davacı-borçlu aleyhine yapılan bonoya dayalı kambiyo takibinde örnek 10 ödeme emri borçluya 18.6.2007 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda İİK.nun 168/5. maddesinde belirtilen 5 günlük yasal süreden sonra itiraz edilmiş olması nedeni ile başvurunun süre yönünden reddi doğrudur. Ancak, İİK.nun 169-a/7 maddesinde, "borçlunun itirazının esasa ilişkin nedenlerle reddi halinde ve takip muvakkaten durdurulmuş ise borçlu aleyhine tazminata hükmedileceği" düzenlenmiş olmakla; Somut olayda, icra mahkemesince; işin esası incelenmeksizin ve takibin muvakkaten durdurulmuş olması koşulu da gerçekleşmediği halde itiraz süre yönünden reddedildiğine göre, borçlunun tazminatla sorumlu tutulması isabetsiz ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Milas İcra Mahkemesinin 13.9.2007 tarih, 2007/152-177 sayılı kararının hüküm bölümünün tazminatla ilgili 2 nolu bendinin karar metninden çıkartılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekli ile İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, 19.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.