11. Hukuk Dairesi 2018/4395 E. , 2019/5692 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/09/2017 tarih ve 2016/159 E- 2017/294 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 24/05/2018 tarih ve 2017/1726 E- 2018/578 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun"un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “FAKİR” esas unsurlu tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının “FAKİRİN YERİ” esas unsurlu marka başvurusunun müvekkilinin markaları ile iltibasa yol açacağını, işletmeler arasında idari bağ olduğu izlenimi yaratacağını, davalının, müvekkili şirketin itibarından faydalanmak suretiyle marka hakkını kötüye kullandığını, müvekkilince marka tescil başvurusuna yapılan itirazın nihai olarak TPMK YİDK nezdinde haksız ve hukuka aykırı şekilde reddedildiğini ileri sürerek 2016-M-217 sayılı TPMK YİDK kararının iptali ile tescile bağlanmış ise 2014/88489 başvuru sayılı “FAKİRİN YERİ” markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TPMK vekili, alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı, davacının uyuşmazlığa konu 43. sınıf için tescilli markasının, başvurusunun veya kullanımının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu 2014/88489 başvuru sayılı “FAKİRİN YERİ” ibareli başvurunun itiraza mesnet “FAKİR” ve “FKR” ibareli markalar ile karıştırılma ihtimali doğuracak derecede benzer olmadığı, taraf markalarının farklı mal ve hizmetleri kapsaması sebebiyle 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi çerçevesinde hükümsüzlük şartlarının mevcut olmadığı, 556 sayılı KHK"nın 8/4 hükmünde bir arada varlığı aranan ölçüt ve olasılıkların varlığına ilişkin ispat yükünün yerine getirilmediği, başvurunun kötüniyete dayandığının ise ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 23/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.