23. Hukuk Dairesi 2016/861 E. , 2018/2082 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında ... ve ... limanları arası tren ferisi bağlantılı demiryolu taşımacılığı projesi kapsamında 16.08.2004 tarihli 20 yıl süreli olarak sözleşme imzalandığını, davalının 04.04.2012 tarihinden itibaren sözleşmeye göre yapması gereken tren ferisi seferlerini durdurması nedeniyle atıl durumda bulunan iskelenin kullanılmadığından müvekkili kurumun gelir kaybının oluştuğunu ileri sürerek, 717.980,00 TL"nin 04.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından; taraflar arasındaki protokol adlı sözleşmenin bir yatırım planlama işi olduğu, davalının herhangi bir taahhüdü olmadığı, protokol kapsamında sözleşmeye aykırılık hallerinde yaptırım şartının düzenlenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Uyuşmazlık, taraflar arasındaki 16.08.2004 tarihli protokolden kaynaklanmakta olup, bu protokol uyarınca ... Limanı"nında yapılan özel bir bölüm üzerinden tren ferisi gemisi ile taşınan vagonların daha sonra demiryolu üzerinden taşıma hizmetinin ve tam tersi istikamette taşıma işleminin yapıldığı, liman ve demiryolunun kullanılması kapsamında vagon başına günde 3,5 ABD doları ücretin davalı yanca davacıya ödeneceğinin protokülün 8. maddesi ile kararlaştırıldığı, yine prtokolün 7. maddesinde 20 yıl yürürlük süresi belirlendiği görülmüştür.Tren ferisi gemisi seferlerinin 04.04.2012 tarihinde durdurulduğu tarafların ortak kabulünde olup, davalının seferlerin durdurulması sonucu daha önce ödemeyi kabul ettiği 3,5 ABD doları ücreti ödemediği anlaşılmaktadır. Protokol bir bütün halinde değerlendirildiğinde, davalının 20 yıl boyunca tren yolunu ve limanda buna ilişkin ayrılan iskeleyi kullanma taahhüdü altına girdiği, seferlerin durdurulmasından kaynaklı davacı zararının da davalı yanca karşılanması gerektiği sonuca varılmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece, uyuşmazlık konusunda uzman bilirkişi kurulundan yargısal denetime elverişli bir rapor alınıp, protokolün 8. maddesi ve Türk Borçlar Kanunu"nun kıyasen uygulanan 408. maddesi hükümleri değerlendirilip, davacının seferlerin durdurulması sonucu yapmaktan kurtulduğu masraflar düşülüp, geçmişteki ortalama vagon taşıma ile iskele ve demir yolu kullanımı sonucu alınan ücret değerlendirilip, tazminat miktarının belirlenmesi ile sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kanulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek hainde temyiz eden davacıya iadesine, Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.03.2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Bozma gerekçesinde; TBK"nın 408. Maddesi hükmünün değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen sadece ""seferlerin durdurulması sonucu yapmaktan kurtulduğu masrafların"" düşülmesi gerektiği belirtilerek ""çıkarma yöntemi"" daraltılmıştır. Halbuki somut olayda, davalı şirket sözleşme gereğince yapması gereken ""tren ferisi seferlerini"" durdurması nedeniyle atıl duruma gelen iskele nedeniyle davacı tarafın tasarruf ettiği malzeme, işçilik, sigorta vergi vs. gibi giderler ile, davalının iskeleyi kullanmadığı süre içinde, davacının iskeleyi başkasına kullandırıp kullandırmadığı araştırılarak, kullandırılmışsa elde ettiği kazanç ile, davacının kasten kaçındığı kazanç toplamları bulunmak ve sözleşme nedeniyle davalının elde edeceği kazançtan düşülmek suretiyle davacının talep edebileceği tazminat miktarının tespit edilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik bozma gerekçesine iştirak etmediğinden sayın çoğunluğun bozma gerekçesine muhalifim.