10. Hukuk Dairesi 2020/732 E. , 2020/4983 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı Kurum, 02.03.2003 tarihli iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine yapmış olduğu ödemelerden oluşan Kurum zararının rücuan tahsilini talep etmiş olup, Mahkemece, bozma sonrası alınan bilirkişi raporuyla davalının %85, sigortalının %15 kusurlu bulunduğu rapor hükme esas alınarak karar verilmiştir. Mahkemenin, kusura ilişkin kabulü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Rücu davaları, kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, iş kazasında kusuru olanlar davacı Kurumun rücu alacağından kusurları karşılığında sorumludur. Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller taktir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeni ile daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat ve ceza davaları varsa, bu davalardaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir. Kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığını ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının, olay tarihinde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Kanunun 21. maddesi, 4857 sayılı Kanunun 77. maddesi, İşçi sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek belirlenmesi gerekir.
Eldeki davada, sigortalının gece bekçisi olarak çalıştığının iddia edilmesi karşısında, sigortalının gece bekçiliği görevini ne şekilde ifa ettiği, açık havada mı yoksa kapalı alanda mı çalışıldığı, işverenin sigortalıya barınması yahut ısınması için bir konteynır tesis edip etmediği, sigortalıya ısınması için bir imkan sunmasının zorunlu olup olmadığı, işverenin sigortalının ısınması için bir alan temin etmek zorunda olmadığı kabul edilecek olursa, sigortalının tamamen kendi insiyatifiyle kendisine ısınmak için bir alan oluşturup oluşturmadığı, bu halde görev tanımın dışına çıkıp çıkmadığı araştırılmaksızın itibar edilen kusur raporu yetersiz bulunmuştur.
Mahkemece, yukarıdaki açıklamalar ışığında, sigortalının görev tanımı net bir şekilde ortaya konularak işçi sağlığı ve iş güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman iş güvenliği uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetinden; kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekmektedir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28/09/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.