Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3160
Karar No: 2015/2462
Karar Tarihi: 25.02.2015

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/3160 Esas 2015/2462 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/3160 E.  ,  2015/2462 K.

    "İçtihat Metni"

    İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2- Davacı, davalı işyerinde bölge satış şefi olarak çalıştığını, iş akdinin kendisi tarafından yıllık izinlerinin kullandırılmaması ve bazı işçilik alacaklarının ödenmediği gerekçesi ile feshedildiğini bildirerek kıdem tazminatı ile fazla mesai, hafta tatili, yıllık izin ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı, davacının iddialarının doğru olmadığını, tüm alacaklarının ödendiğini ve başka bir alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davacı işçinin fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olup olmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
    Somut olayda davacı fazla mesai ücreti alacağının tahsilini talep etmiş, davalı davacının fazla mesai yapmadığını, kaldı ki davacı tarafından imzalanan iş akdinde fazla mesai ücretlerinin aylık ücrete dahil olduğunu bu nedenle talebin reddi gerektiğini belirtmiş, mahkemece taraflar arasında imzalanan iş akdinde her ne kadar fazla mesai ücretinin aylık ücretin içerisinde olduğu düzenlenmiş ise de davacının yönetici olmadığından bahisle fazla mesai ücretinin kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan iş akdine göre fazla mesai ücretinin aylık ücrete dahil olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık iş akdindeki bu düzenlemenin geçerli olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. Olayımızda üzerinde durulması gereken husus davacının yönetici pozisyonunda çalışıp çalışmadığı değil, davacının aylık ücret seviyesinin bu düzenlemenin uygulanmasına elverişli olup olmadığıdır. Çünkü davalı bazı aylarda ücret bordrolarında fazla mesai tahakkuku yaparak ödemiştir. Davacının temel aylık ücret yanında prim usulü çalıştığı, prim hariç çıplak aylık ücretinin fesih tarihi itibarıyla asgari ücretin yaklaşık olarak iki katı oranında ücret aldığı anlaşılmakla ücret seviyesi itibarıyla taraflar arasındaki fazla mesai ücretinin aylık ücrete dahil olduğu düzenlemesinin uygulanabilir olduğu açıktır. Bu durumda yapılacak iş yukarıdaki ilke kararında belirtildiği üzere, davacının yıllık olarak yapmış olduğu fazla mesaiden 270 saat mahsup edilmek suretiyle çıkacak sonuca göre karar vermektir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, davacının fazla mesai ücretinin hatalı şekilde hesaplanarak hüküm altına alınmış olması bozma nedenidir.
    3- Taraflar arasında davacının yıllık izin ücretinin doğru şekilde hesaplanıp hesaplanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Bilirkişi tarafından davacının yıllık izin ücreti hesaplanırken, davacının toplam yıllık izin hakedişi bulunup ve kullanılan izin süresi bu hakedişten mahsup edildikten sonra, kalan süre ücrete çevrilmiş, ve her ne kadar davalı tarafından son ay bordrosunda yıllık izin ücreti tahakkuk ettirilmiş ise de bunun ödendiğine dair banka kayıtlarında bilgi bulunmadığından bahisle, davacının aldığını ikrar ettiği miktarı bu miktardan mahsup ederek hesaplamayı tamamlamıştır. Oysa dosyada bulunan banka kayıtları incelendiğinde davacının iş akdinin fesih tarihi olan 13.07.2012 tarihinden sonra herhangi bir işlem yapılmadığı, sanki gönderilen kayıtlarda eksik sayfa bulunduğu izlenimini vermektedir. Yapılacak iş ilgili bankadan kayıtlar tekrar istendikten sonra, son ay bordrosunda yazılı yıllık izin ücretinin davacının banka hesabına yatırılıp yatırılmadığı kontrol edilip, çıkacak sonuca göre karar vermektir. Mahkemece bu hususa dikkat edilmeden, eksik inceleme ile karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 25.02.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi