2. Hukuk Dairesi Esas No: 2006/20358 Karar No: 2007/9089
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2006/20358 Esas 2007/9089 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karadeniz Ereğli 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nde bir dava görülmüş ve mahkeme, boşanma davasını kabul etmiştir. Ancak, davacı kocanın daha fazla kusurlu olduğu tespit edildiği için, davacının diğer temyiz itirazları reddedildi. Mahkeme, müşterek çocuğun ihtiyaçlarına uygun olmayan bir iştirak nafakası belirleyerek bu kararda hatalı olduğunu kabul etti ve daha uygun bir nafaka belirlenmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, davalı anneye verilen velayet kararının, hafta sonları kişisel ilişki kurma hakkını sınırlayan bir düzenleme içermesi nedeniyle hatalı olduğu belirtildi ve ayın belirli haftalarında kişisel ilişki düzenlenmesi gerektiği ifade edildi. Kararın sonucunda, kadın yararına bozulması ve diğer temyiz itirazlarının reddedilmesine karar verildi. Bu kararda Medeni Kanunun 4. maddesi üzerinde duruldu, bu madde hakkaniyet ilkesini düzenlemektedir.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kişisel ilişki, nafakalar, tazminatlar ve velayet yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * boşanmaya neden olan olaylarda davacı kocanın daha ziyade kusurlu bulunduğunun anlaşılmasına göre davacı kocanın tüm, kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre * müşterek çocuk Z.’in ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. * Mahkemece Medeni Kanunun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3- Velayeti davalı anneye bırakılan küçük Z.’le baba arasında her hafta sonu kişisel ilişki kurulması, velayet kendisine tevdi edilen anneyi eve bağımlı hale getireceği gibi velayet görevini gereği gibi yerine getiremeyeceği sonucunu doğuracağından velayeti anneye bırakılan küçükle baba arasında ayın belli haftalarında kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün 2. ve 3. bentlerde gösterilen nedenlerle kadın yararına BOZULMASINA, tarafların sair temyiz itirazlarının l. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcını yatıran davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.05.2007 çar.