Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Duruşma tutanaklarında davalı kocaya delil ve tanık listesini bildirmesi için bir mehil verilmiş değildir.
Davalı kocaya davacı delil listesi tebliğ edilmiş, bu davetiye üzerine yazılan ihtar ile tanıkları hakkında kesin mehil verilmiş olup; 13.12.2005 tarihli ilk oturumda bu konuda ara kararı alınmadığı gibi,tanık dinlenmesi için giderler de belirlenmemiştir. 9.2.2006 tarihli ikinci oturumda davacı tanıkları dinlenmiş duruşma başka nedenle 22.3.2006 tarihine ertelenmiş ve davalı koca tarafından aynı tarihte tanık isim ve adresleri bildirilmiştir. Mahkemece davalı tarafın tanık dinletme talebi reddedilerek 3 oturum daha yapılmıştır.
Görüldüğü üzere, mahkemece usulüne uygun olarak alınmış bir ara kararı olmadığı gibi;  tanık ücretleri ve davetiye giderleri de belirlenmediğinden verilen kesin mehil sonuç doğurmaz. Bu nedenle davalı tanıklarının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 253 ve devamı maddeleri gereğince dinlenip değerlendirilerek sonucu itibariyle karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
      SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.05.2007 (Çrş.)