Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/39256 Esas 2018/4426 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/39256
Karar No: 2018/4426
Karar Tarihi: 11.04.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/39256 Esas 2018/4426 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/39256 E.  ,  2018/4426 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, çiftçilik işi ile uğraştığını, davalıdan 01/04/2013 tarihinde gübre satın aldığını ve davalıya 9.500,00 TL’lik bir adet senet verdiğini, bu senetteki borcun 7.500,00 TL’sini elden şahitler huzurunda davalıya ödediğini, ancak aldığı gübrelerin bir kısmının içinden taş ve diğer bazı katkı maddeleri çıkması üzerine davalı ile görüşüp bu gübrelerin 2.000,00TL’lik kısmını davalıya iade ettiğini, ancak davalıya güveni nedeni ile o an senedini almayı unuttuğunu, davalının bu durumu kötüye kullanıp senedi icra takibine koyduğunu ileri sürerek, davanın kabulü ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, dava konusu senedin iptaline, icra takibinin durdurulmasına ve davalının % 40 tazminatla cezalandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı, icra takibine konu olan senet bedelinin bir kısmını ödediğini, bir kısmına ait malın ise davalıya iade edildiğini, bu nedenle borcunun kalmadığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitini istemiş; davalı, icra takibine konulan senedin mal karşılığı değil, davacıya nakit olarak verilen borç karşılığı alındığını, aksinin yazılı deliller ile ispatı gerektiğini savunmuştur. Her ne kadar mahkemece, 6100 sayılı HMK. 200 ve 201 maddeleri gereğince senede karşı tanık dinlenilemeyeceği ve senede karşı senet ile ispat kuralı gereğince davacı tarafından davalının takibe dayanak yaptığı 10.04.2013 tanzim ve 30.10.2013 vadeli 9.500,00 TL bedelli nakten kayıtlı bononun ödendiğine ilişkin yazılı belge sunarak ödendiğini ispat edemediği için davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının delil listesinde açıkça “yemin” delili yazdığından, mahkemece davacıya yemin delili hatırlatılarak hâsıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenle hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.