4. Hukuk Dairesi 2016/5571 E. , 2018/4651 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 02/03/2015 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalı kurum tarafından müvekkiline 2009 yılında ödenmiş olan destekleme ödemesinin faizi ile birlikte Hilvan Mal Müdürlüğüne ödendiğini; yapılan kanun değişikliği ile destekleme ödemelerini iade edenlerin arazilerinin üretime uygun olması, dilekçe ve taahhütname ile başvurması halinde iade edilen bu destekleme bedelinin geri ödeneceğinin duyurulması üzerine davalı kuruma dilekçe ve belirtilen eklerle başvurulmasına rağmen iade edilmesi gereken bu bedelin ödenmemesi nedeniyle icra takibi yapıldığını; davalı kurumun borcun ödendiği şeklindeki itirazı ile takibin durmasına neden olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacıya ait destekleme ödemesinin ilgili aracı bankaca 03/07/2014 tarihinde 13.288,12 TL olup, 531,52 TL gelir vergisi kesildikten sonra net olarak 12.756,60 TL geçici hesaba aktarıldığı, davacının hesabına ise 24/03/2015 tarihinde yatırıldığı, davacı hesabına yapılan ödemenin takipten sonra yapıldığı, davalı kurumun kötü niyetli olduğuna dair hiçbir delilin bulunmaması ve idari işlemlerden ötürü bu gecikmenin yaşanmış olması hususları gözetilerek, icra inkar tazminatının şartları oluşmadığından reddine, takibin devamına karar verilmiştir.
25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 8. maddesi ile 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 42. maddesine eklenen fıkrada;
“İdari yargının görev alanına giren konularda ilamsız takip yoluna başvurulamaz” şeklinde; yine aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 9. maddesi ile 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’na eklenen geçici 13. maddede;
“İdari yargının görev alanına giren konularda, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılmış ilamsız icra takipleri hakkında, talep üzerine icra müdürünce 42’nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca dosya üzerinden düşme kararı verilir ve karar alacaklıya resen tebliğ edilir. Alacaklı, düşme kararının tebliğinden itibaren yedi gün içinde şikayet yoluna başvurabilir. Düşme kararının kesinleşmesinden itibaren otuz gün içinde idari yargı merciinde dava açılabilir. Düşme talebinin reddine veya düşme kararı hakkındaki şikayetin kabulüne ilişkin karar kesinleşmeden takibe devam edilemez.
Birinci fıkra kapsamındaki ilamsız icra takipleri hakkında açılmış itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davalarında talep üzerine, karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Tarafların yaptığı takip ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti üzerlerinde bırakılır. Bu kararın kesinleşmesi üzerine takip dosyası icra müdürlüğüne iade edilir ve takip hakkında birinci fıkra uyarınca işlem yapılır” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Somut olayda 694 sayılı KHK’nın 8 ve 9. maddeleri dikkate alınarak bu maddeler kapsamında karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 31/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.