11. Hukuk Dairesi 2019/3212 E. , 2019/5685 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Silvan Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 21.02.2017 tarih ve 2016/430-2017/51 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalı bankadan kullandığı kredinin yeni bir kredi ile kapatılması esnasında davalı banka tarafından komisyon adı altında haksız tahsilat yapıldığını ileri sürerek 11.904,76 TL haksız tahsilatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, yapılan tahsilatın taraflar arasındaki sözleşmeye ve kanuna uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davalı bankanın tacir olması nedeniyle davaya konu kredinin verilebilmesi için zorunlu, makul ve belgeli masrafları isteyebileceği, taraflara arasındaki kredi sözleşmesinde bankanın davacıdan ne miktarda komisyon ve masraf alacağının açıkça ve ayrıca düzenlenmediği, kesilen masraf ve komisyon miktarı konusunda davacının bilgilendirildiğinin davalı bankaca ispatlanamadığı, davalı banka tarafından kredi kullandırılması nedeniyle yapılan masraflara dair belge ibraz edilemediği, davalıdan tahsil edilen bedelin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle 11.904,76 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, ticari kredi nedeniyle haksız tahsil edildiği iddia edilen erken kapama komisyonunun istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
09.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan ve 2014/6 sayılı Tebliğ ile güncellenen 2006/1 sayılı Tebliğin 3. maddesinde, bankalarca mevduata uygulanacak sabit veya değişken faiz oranlarının serbestçe belirleneceği, 4. maddesinde ise reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarının serbestçe belirleneceği kabul edilmiştir. Yine aynı Tebliğin 6/2. maddesine göre bankalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirdikleri azami oranları aşmamak kaydıyla, mevduat ve kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarını ve katılma hesaplarında uygulayacakları kâr ve zarara katılma oranlarını vadelerine göre tüm şubelerinde halkın görebileceği şekilde ilan eder ve bu oranları internet sitelerinde yayımlar. Bu durumda, ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken anılan düzenleme gereğince davalı Banka"nın belirlediği ve ilan ettiği komisyon oranları bulunduğu takdirde bankaların bu oranlar üzerinden masraf vb. ücret alabileceğinin kabulü gerekir.
Mahkemece, her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmenin tüketici sözleşmesi olduğundan bahisle 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca komisyon ve masraf adı altında tahsile imkan tanıyan hükümlerin haksız şart olduğu ve bu hükümlerin davacı açısından geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davaya konusunu komisyonun, davacının davalı bankadan çektiği ticari krediyi bir başka ticari kredi ile kapamak istemesi üzerine kapatılan krediye istinaden kendisinden erken kapama komisyonu olarak tahsil edildiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davaya konu komisyonun alındığı kredinin ticari kredi olduğu ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin somut olayda uygulanabilirliğinin olmadığı ve erken kapama halinde komisyon alınabileceği düşünülerek taraflar arasındaki sözleşmenin tamamı temin edilip, erken kapamaya ilişkin taraflar arasında önceden belirlenmiş bir oran varsa öncelikle bu oran üzerinden bir belirleme yapılması, sözleşmede buna dair bir hüküm yoksa, davalı bankanın kredinin erken kapatıldığı tarih itibariyle davaya konu kredi türü için belirleyip ilan ettiği bir erken kapama komisyon oranı bulunup bulunmadığı araştırılıp varsa bunun üzerinden erken kapama komisyonu tahsil edebileceğinin kabulü ile sonucuna göre hüküm tesis edilmesi, bankanın ilan ettiği bir oranın da bulunmaması halinde ise, alınan komisyon ve masrafların, kredinin miktarı, türü ve vadesi de belirtilmek suretiyle diğer bankalardan sorularak emsal banka uygulamaları karşısında orantılı olup olmadığının bilirkişi vasıtasıyla tespit edilerek sonucuna göre bir değerlendirme yapılması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 23/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.