17. Ceza Dairesi 2019/5713 E. , 2019/6168 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; hırsızlık suçunun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılanın soruşturma aşamasında alınan ifadesinde, kapılarını kilitlemek suretiyle suça konu aracı sokağa park ettiğini beyan ettiği, 02/01/2015 tarihli tutanakta aracın cam ve kapılarının açık olduğu ve 03/01/2015 tarihli olay yeri inceleme raporunda da aracın sağ ön kapı camının indirilmiş ve kilit kısımlarının sağlam olduğunun belirtildiği olayda; suça sürüklenen çocuğun tespit edilemeyen bir şekilde aracın kapılarını açtığı, araçta düz kontak yapıldığına ve kontağa zarar verildiğine dair herhangi bir emarenin bulunmadığı, aracın kontak kısmının sağlam olduğu, aracın da çalıştırılarak çalındığının anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuğun eyleminin 5237 sayılı TCK’nun 142/2-d maddesinde düzenlenen “Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak veya kilitlenmesini engellemek suretiyle hırsızlık” suçuna uyduğu gözetilmeden yazılı şekilde aynı Kanun’un 142/1-e maddesinde düzenlenen suçtan uygulama yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
2-Mala zarar verme suçunun konusu ile hırsızlık suçunun konusunun aynı taşınır mal olması halinde, ayrıca mala zarar verme suçundan da ceza verilmemesi gerektiğine ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/10/2014 tarihli, 2014/2-40 Esas ve 2014/453 Karar sayılı ilamı da dikkate alındığında; müştekiye ait olan aracın çalınıp aynı zamanda bu araca zarar verildiğinin anlaşılması karşısında, hırsızlık ve mala zarar verme suçlarının konusunu oluşturan eşyanın aynı olması nedeniyle, suça sürüklenen çocuğun mala zarar verme suçundan beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
3-Yargılama giderleri ile ilgili olarak, 5271 sayılı CMK"nun 324. maddesinin 2. fıkrasında "Hüküm ve kararda yargılama giderlerinin kimlere yükletileceği gösterilir.” şeklindeki açık hükmü ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 26/05/1935 tarihli ve 111/7 sayılı "Yargılama giderleri hükmün tamamlayıcı parçası olduğundan ilamlarda açıklanmalı, kime yükletileceği belirtilmedir" ve yine Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 02/05/1966 tarihli ve 4/3 sayılı "Tefhim edilmekle hükmün esasını oluşturan kısa kararda yargılama giderinin miktarı ve kime ne miktarda yükleteceği belirtilerek, sanığın yükümlülüğü öğrenmesinin sağlanması ve bu sayede sanığın yargılama giderlerine karşı temyiz davası açıp açmama hususunda karar verme olanağı tanınması gerektiğini” şeklindeki kararları karşısında, hükmün esasını oluşturan kısa kararda, suça sürüklenen çocuğun yükümlülüğünü öğrenmesi ve buna göre yargılama giderleri yönünden temyiz yoluna başvurup başvurmayacağı hususunda karar vermesine imkan tanımak için, yargılama giderlerinin kime yükleneceğinin ve bu yükümlülüğün ne miktarda olacağının belirtilmesi gerektiği ancak mahkemece kısa kararda yargılama giderleri ile ilgili miktar açıklanmadan, bu miktarın bilahare gerekçeli kararda belirtilmesi, gerekçeli kararda da 2,50 TL yargılama giderinin hem suça sürüklenen çocuğa yükletileceğinin belirtilmesi hem de hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmesi ve ayrıca bilirkişiye ödenen ücretin kime yükletileceğinin karar yerinde gösterilmemesi suretiyle usul ve yasaya aykırı hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 25/04/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.