Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/654 Esas 2018/4419 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı ile aralarında 20 adet kamyon ve damper satışına ilişkin sözleşme imzalandığını, davalıya sözleşme konusu araçların tesliminden önce yaklaşık maliyet bedelinin avans olarak ödendiğini, davalı tarafından teslimle birlikte faturaların da ibraz edildiğini ve bu süreç sonunda davalıya fazladan 786.678,21 TL ödeme yapıldığının tespit edildiğini, bu farkın ödenmesi için davalıya ihtar yollandığını, 505.728,23 TL ödeme yapıldığını beyanla kalan meblağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Yargılama esnasında davalı talep edilen anapara tutarını ödemiş, davacı bunun üzerine faiz talebinin devam ettiğini bildirmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, asıl alacak yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, faiz isteminin kısmen kabulüne, 5.968,03 TL işlemiş faizin dvalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının ticari faiz uygulanmasına yönelik talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı, eldeki dava ile taraflar arasındaki sözleşme gereği ödenen avanstan iadesi gereken tutarın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, asıl alacak tutarı yargılama sırasında ödenerek bu yönden dava konusuz kalmış, davacının avans faizi talebi açısından ise ticari faiz talebi mahkemece uygun görülmeyerek, yasal faiz hesaplanmış ve işlemiş faiz talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı İZSU, 2560 sayılı İSKİ Kanununun ek 5 ve geçici 10. maddeleri uyarınca kurulmuş olup, çalışmaları özel hukuk hükümlerine bağlı bulunmakta ve tacir sıfatını taşımaktadır. Davacı fazladan yaptığı avans ödemesi yönünden davalıyı usulüne uygun şekilde temerrüde düşürmüş olup, temerrüt tarihinden itibaren ticari faiz isteyebilir. Bu durumda mahkemece, hükmedilecek olan işlemiş faizin buna göre hesaplanması gerekirken yasal faiz oranına göre hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde taraflara iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.