Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/12
Karar No: 2022/1162
Karar Tarihi: 05.10.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/12 Esas 2022/1162 Karar Sayılı İlamı

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/12 Esas 2022/1162 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/12
KARAR NO : 2022/1162

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR


İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/12/2019
NUMARASI : 2017/808 Esas 2019/1107 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23/11/2017
KARAR TARİHİ : 05/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/10/2022

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davalı ... vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin mülkiyetinde olan... 1 parselde kayıtlı, 465/75570 arsa paylı, 1-H1 Blok 31 no'lu bağımsız bölümün 20.05.2013 tarihinde davalı ... ...’dan satın aldığını, taşınmazın tapu kaydında davalı banka lehine ... ...’ın konut kredisinden kaynaklanan borcun teminatını teşkil etmek üzere tesis edilmiş 300.000,00TL bedelli ipotek olduğundan davalı bankaya bu kredinin kapama bakiyesinin sorulduğunu, banka tarafından hazırlanan 22.05.2013 tarih ve 1002 sayılı yazıda ilgilinin herhangi bir kredide kefalet borcunun bulunduğuna dair bilgi verilmediğini, müvekkili tarafından ilgili yazıya istinaden taşınmaza ait tüm ödemelerin yapıldığını ve taşınmazın satın alındığını, ancak taşınmazın kaydından ipoteğin bir türlü kaldırılmadığını, bunun üzerine müvekkilinin 29.09.2014 tarihli dilekçe ile davalı bankadan ipoteğin fekkini talep ettiğini, bu defa davalı Banka tarafından Konut kredisi sona ermiş olsa dahi, ... ...’ın “... Yapı Müh. Ltd. Şti." lehine müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı genel kredi sözleşmesi gereği sorumluluğu devam ettiğinden ipoteğin fek edilemeyeceğinin bildirildiğini, ardından müvekkiline ipotekli taşınmaz maliki sıfatı ile önce ihtarname gönderilerek aleyhine Kırşehir İcra Müdürlüğü 2014/8077 sayılı dosyası ile ipotek takibi başlatıldığını, müvekkili tarafından Kırşehir İcra Hukuk Mahkemesi 2015/3 Esas sayılı dosyası ile icranın durdurulması istemli itiraz konulu dava açıldığını, aynı zamanda Ankara 12. Tüketici Mahkemesinin 2014/2178 sayılı dosyası ile satış işlemlerinin durdurulması ile ipoteğin kaldırılması davası açıldığını, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından icranın durdurulması kararı verilmediğini, tüketici mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verildiğini, bu karar Yargıtay incelemesinden geçerken, taşınmazın cebri icra yoluyla satıldığını, bu nedenle ipoteğin fekkine ilişkin davaların konusuz kaldığını, Banka’nın tüm bu işlemler ve taşınmazın satışından sorumlu olduğunu, müvekkilin 26.09.2013 tarihinde taşınmazı satın alarak konut kredisi bedelini ödediğini, ancak bankanın 06.08.2014 tarihinde ticari kredileri kat ederek satış prosedürüne başladığını, banka ve ... ...’ın müvekkilinin zarara uğramasından sorumlu olduklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile taşınmazın satışı nedeni ile uğranılan zararın şimdilik 1.000,00TL’sinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davanın eksik harç ödenmek sureti ile açıldığını, 300.000,00 TL ipotek bedeli üzerinden harç yatırılmadığından davanın reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icraen üçüncü şahsa satıldığını, davacının Ankara 9. İcra Hukuk Mahkemesinde ihalenin iptali konulu dava açtığını ve davanın reddi ile ihalenin 11.04.2017 tarihinde kesinleştiğini, davacı tarafından Ankara 12. Tüketici Mahkemesi 2014/2178 Esas ve 2015/350 Karar sayılı dosyasından ipoteğin fekki ile Kırşehir İcra Hukuk Mahkemesi 2015/3 Esas ve 2015 66 Karar sayılı dosyasından icra emrine itiraz davası açıldığını, her iki davanın da reddine karar verildiğini, müvekkili bankadan “... Yapı Ltd. Şti” tarafından kullanılan kredide ... ...’ın müteselsil kefaleti bulunduğunu, ipotek resmi senedi 1. maddesinde “... Bankası ... Şubesinden kullandığı Konut Finansmanı Sözleşmesinden ve ayrılmaz eki olan ödeme planına uygun olarak kullandığı/kullanacağı krediden doğan borçları ve buna ilaveten Banka Merkez ve şubeleri ile yapmış olduğu ya da ileride yapacağı kambiyo senetlerini ıskonto veya iştirasında namına açılmış ve açılacak bilcümle borçlu ve alacaklı cari hesaplardan veya lehine verilmiş ve verilecek teminat ve kefalet mektuplarından bankanın merkez ve şubelerini borçlu keşidesi muhatap ciranta aval kefil müşterek borçlu yediemin vesaire sıfatlarla imzasını havi olarak işleme kabul ettiği kambiyo senedi mukavele sözleşme taahhütname vesaire ile ithalat ihracat ve bilimum kambiyo ve kısa orta ve uzun vadeli kedi işlemlerinde ve sebepsiz zenginleşme haksız fiil kanun gibi her türlü sebepten doğmuş ve doğacak borçlarını… karşılamak üzere maliki bulunduğu yukarıda yazılı gayrimenkulünü Banka lehine ipotek etmeyi kabul ettiğini… beyan eder.” ifadesinin bulunduğunu, ipoteğin ... ...’ın asaleten ve kefaleten tüm borçlarını temin ettiğini, Yargıtay 19 Hukuk Dairesi 2012/11535 Esas ve 2013/11016 Karar Sayılı ilamına göre ipotek kapsamında borç bulunup bulunmadığının tespiti yönünden inceleme yapılması gerektiğini bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
Davalı ... (...) vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davacının zararının belli olduğunu, harcın eksik ödenmesi nedeni ile öncelikle harcın tamamlanması gerektiğini, davacının taşınmazı ipotekli olarak satın aldığını, taşınmazın satışında diğer kredide müteselsil kefil olan müvekkilinin taşınmazın banka tarafından satışından sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; alınan bilirkişi raporu ve ek raporu ile de belirlendiği üzere; 29.05.2012 kredi genel sözleşmesine bağlı 4289 ... ....... 6400 no’lu kredi kartı ve 1560032187 Çek Bedeli kredilerinde davalı ... ...’ın müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olduğunu, bu krediler yönünden ipoteğin doğmuş alacaklar kapsamında teminat sınırları içerisinde olduğu, diğer yandan, 16.07.2012 tarihli genel kredi sözleşmesi ile kullandırılan 4000321509, 4000335218, 4000345536 no’lu BCH kredilerinde davalı ...’ın müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olduğu ve bu kredilerin ipotek tesis tarihinden sonra doğmuş alacaklardan olduğundan teminat kapsamında olduğu, davalının kullanmış olduğu 6006566177 no’lu konut finansmanı kredisi borcu sona ermiş olsa dahi diğer kredilerden kaynaklanan müteselsil kefalet borcu sona ermediğinden taşınmaz üzerindeki ipoteğin borcun tahsiline kadar devam edebileceği, bu nedenle icraen satış nedeni ile davacının uğradığını iddia ettiği zararından davalı bankanın sorumlu olmadığı, ancak sebepsiz zenginleşme kurallarına göre; davacının taşınmaz için ödediği miktarlar bakımından (ipotek akit tablosuna göre 155.000,00-TL satış bedeli yönünden) davalı ... (...)'ın sorumluluğunun bulunduğu ve taşınmaz için ödediği miktarları geri isteyebileceği sonuç ve kanaatine varılarak, davanın; davalı banka bakımından reddine, ancak diğer davalı ... yönünden kabulüne, 1.000,00-TLnin davalı ... (...)'dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Açılan davada davacının zararı belli olduğundan 1.000,00-TL'lik harçla ikame edilmesinin ve zararın belirli olduğu durumlarda davanın belirsiz alacak olarak açılmasının usule aykırı olduğunu,
Davacı yan müvekkilinden satın almış olduğu ... 1 Parselde kayıtlı 465/75570 arsa paylı, 1-H1 Blok No:31 sayılı bağımsız bölümün diğer davalının ipotek alacağı sebebiyle satılmış bulunduğundan bahisle müvekkilinden tazminat talebinde bulunduğunu, mahkemece talebin müvekkili yönünden kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Müvekkilinin, davacıya satmış olduğu taşınmaz üzerindeki ipotek hakkında davacının bilgisinin mevcut olup, satış sırasında taşınmaz üzerindeki ipotek ve sair takyidat ve ayni alacaklara ilişkin davacı yan tapu müdürlüğünün sicilindeki açık şerhleri bilerek ve Müdürlüğün sözlü hatırlatmaları neticesinde taşınmazı satın aldığını, satış sırasında taşınmaza ilişkin her türlü borç ve sair yükümlülükler, şerhlerin alıcıya bildirildiğini, davacının dava konusu işlem sebebiyle iddia etmiş olduğu maddi zarara ilişkin müvekkilinin bir sorumluluğu bulunmadığını,
Davacı yanın, ipoteğe konu borcun ödendiğine ilişkin banka yazısına istinaden taşınmazı satın aldığını beyan ettiğini, ancak ipoteğe dayanak kredi sözleşmesinden kaynaklı yükümlülüklerin davacıya bildirildiğini ve davacının taşınmazı satın alırken bu yükümlülüklerin bilinci ile satın aldığını,
Taşınmaz üzerindeki ipotek bilgisine sahip olan davacı taşınmazı 20.05.2013 tarihinde tapunun 28016 sayılı yevmiyesi ile ... Bankası ... lehine 1.derece 300.000,00-TL bedelli ipotek yükü ile ipoteğin doğduğunu ve doğacak bütün hukuki vecibeleri ile birlikte satın aldığını,
Dosya içerisinde yer alan 15.07.2019 tarihli bilirkişi raporunda "davacının 20.05.2013 tarihinde, taşınmaza ilişkin tapu sicil kayıtlarını görerek ve ipotek yükünü kabul ederek taşınmazı satış yoluyla devir aldığı, icraen satış nedeni ile davacının uğradığını iddia ettiği zararından davalıların sorumlu olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı" ifadesine yer verildiğini, dosyada mevcut raporda da açıkça davacının zararından müvekkilinin sorumlu olmadığının tespit edildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı ...'ın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesi kapsamında ipotek verilen taşınmazın satışından kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nın "Duruşma yapılmadan verilecek kararlar" başlıklı 353/(1)-a.6.maddesinde de (Değişik: 22/7/2020-7251/35 md.) Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması halinde duruşma yapılmadan karar verileceği düzenlenmiştir.
... 1 Parselde kayıtlı 465/75570 arsa paylı, 1-H1 Blok No:31 sayılı bağımsız bölümün davacı yanca 20.05.2013 tarihinde tapunun 28016 sayılı yevmiyesi ile ... Bankası ... lehine 1. Dereceden kurulan 300.000,00 TL bedelli ipotek yükü ile birlikte davalı ...'dan 155.000,00 TL bedelle satın alındığı görülmüştür.
17.09.2012 tarihli 43175 yev. no’lu İpotek Resmi Senedinde ".. işbu ipoteğin, davalı ... ...’ın gerek kendi kredileri ve gerekse davalı Bankaya karşı müşterek borçlu-kefil sıfatı ile borçlu olduğu doğmuş doğacak kredilerinin teminatı 300.000,00 TL anapara ve bu anaparaya işleyecek %11,16 yıllık akdi faiz üzerinden karz (anapara) ipoteği olarak tesis edilmiştir.
Ankara 12. Tüketici Mahkemesi'nin 23/12/2014 tarihine açılan ve bozulmakla yeni esas alan 2018/150 Esas 2020/31 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; alacaklısının ..., borçlusunun . ... Bankası ... olup, ipoteğin fekki istemine ilişkin davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verildiği, kararın davacı yanca istinaf edildiği, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2020/1100 Esas 21024/2276 Karar sayılı ilamı ile ilk derece mahkemesinin kararı temyiz incelemesine tabi olduğundan bahisle dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine 03/11/2021 tarihinde karar verildiği, dosyanın halen derdest olduğu görülmüştür.
Somut olaya gelince; davacı yanca davalı ...'ın dava dışı şirketin diğer davalı banka ile imzalamış olduğu genel kredi sözleşmesine müteselsil kefil olduğu, ayrıca kendi kefaleti için ... 1 Parselde kayıtlı 465/75570 arsa paylı, 1-H1 Blok No:31 sayılı bağımsız bölümün teminat olarak ipotek verildiği, taşınmazın davalı ... tarafından kendisine satışı esnasında konut kredisi dışında başka borcu için teminat verildiği belirtilmediğinden ve taşınmazında davalı ...'ın dava dışı şirketin kullandığı kredi nedeniyle satılmasından ötürü uğradığı zararın tahsiline yönelik olarak işbu dava açılmıştır.
Anılan Ankara 12. Tüketici Mahkemesi'nin 2018/150 Esas 2020/31 Karar sayılı dosyasında davacı ... tarafından davalı banka aleyhine dava dışı ...'dan 20/05/2013 tarihinde satın aldığı daire üzerinde bulunan ipoteğin konut kredisi borcunun kapatılmasından ötürü fekki için 23/12/2014 tarihinde dava açıldığı, açılan davanın halen derdest olup, halen Yargıtay 3. Hukuk Dairesinde incelemede bulunduğu ve anılan davada verilen kararın eldeki davada tazminat istemini etkileyeceği anlaşıldığından halen derdest olan Ankara 12. Tüketici Mahkemesi'nin 2018/150 Esas sayılı dosyasının neticesi beklenilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli nitelikte Ankara 12. Tüketici Mahkemesi'nin dosyasının neticesi beklenilmeksizin karar verildiği anlaşılmakla 6100 Sayılı HMK'nın 22/07/2020 tarih ve 7751 Sayılı Yasa'nın 35.maddesi ile değişik 353/(1)-a.6.maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/(1)-a.6 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 02/12/2019 tarih ve 2017/808 Esas 2019/1107 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davalı ... tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde Davalı ...'a iadesine,
5-Davalı ... tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 353/(1)-a.6 ve 362/(1)-g.maddeleri uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/10/2022

Başkan- ... Üye - ... Üye - ... Zabıt Katibi -...
... ... ... ...

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi