Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2665
Karar No: 2020/8437
Karar Tarihi: 15.12.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/2665 Esas 2020/8437 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2020/2665 E.  ,  2020/8437 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davasından önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 04/02/2020 gün ve 2019/1485 Esas, 2020/1252 Karar sayılı ilamı ile ek kararın onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, müvekkillerinin paydaşı olduğu dava konusu 75 parsel sayılı taşınmazda, paydaşlardan ...’ün payını 17.10.2011 tarihinde 187.000,00 TL bedelle davalıya sattığını, müvekkillerinin önalım haklarına engel olmak için satış bedelinin yüksek gösterildiğini, satış bedelinin gerçekte 15.000,00 TL ile 20.000.00 TL arasında olduğunu belirterek, müvekkillerinin önalım hakkı nedeniyle davalı adına kayıtlı hissenin müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacı tarafın bedelde muvazaa iddiasını kabul etmediklerini beyan ederek ve fiili taksim iddiasında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen ilk karar, Dairemizin 14.10.2014 tarih, 2014/6158 E-11136 K sayılı ilamıyla ilamda yazılı gerekçeyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak verilen davanın kabulüne dair ikinci karar, Dairemizin 28.04.2016 tarih, 2015/18218 E-2016/5138 K sayılı ilamıyla,“1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı, dava konusu payın gerçek değeri 20.000,00 TL olduğu halde 187.000,00 TL üzerinden satış işlemi yapıldığını ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunduğu halde bu iddiasını kanıtlayamamıştır. Bu durumda mahkemece aradaki fark üzerinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, ikinci karar ile taşınmazın aynı yönünden verilen davanın kabulüne ilişkin hüküm 12.07.2016 tarihinde kesinleştirilmiş ve bozma ilamına uyularak davalı lehine 167.000,00 TL üzerinden hesaplanan 15.970,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesine, davalının yapmış olduğu temyiz yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
    Davalı vekili, 23.01.2017 tarihli dilekçeyle tavzih talebinde bulunmuştur.
    Mahkemece, 30.01.2017 tarihli ek karar ile davalı vekilinin tavzih talebi reddedilmiştir.
    Hükmü ve ek kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dairemizin 04.02.2020 tarih, 2019/1485 E-2020/1252 K kararıyla ek kararın onanmasına karar verilmiştir. Dairemizin anılan kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir. Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür ve hüküm bir bütündür.
    Somut olayda; mahkemece, davacı tarafın önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi açısından Dairemizin bozma ilamından sonra hüküm tekrarı ile yeniden; yargılama giderleri yönünden ise hüküm tarihi itibari ile hesaplama yapılarak yeni ve infaza elverişli hüküm kurulmaması doğru görülmemiş, bu durum 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 297. maddesine aykırı görülmüştür.
    Hükmün bu gerekçeyle bozulması gerekirken, sehven davalı vekilinin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmediği ve ek kararın onanmasına karar verildiği bu defa yapılan incelemede anlaşıldığından davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile, Dairemizin 04.02.2020 tarih, 2019/1485 E-2020/1252 K sayılı ek kararın onanmasına ilişkin ilamının kaldırılması ve hükmün belirtilen gerekçe ile bozulması gerekmiştir.
    Öte yandan, yukarıda belirtilen gerekçelerle hükmün bozulmasına karar verildiğinden 12.07.2016 tarihli kesinleşme şerhinin ve 30.01.2017 tarihli ek kararın da kaldırılmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile 12.07.2016 tarihli kesinleşme şerhinin, 30.01.2017 tarih, 2016/442 Esas- 474 Karar sayılı ek kararın ve Dairemizin 04.02.2020 tarih, 2019/1485 Esas- 2020/1252 Karar sayılı ek kararın onanmasına ilişkin ilamının, KALDIRILMASINA, yukarıda belirtilen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının davacı tarafa iadesine, 15.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.Başkan

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi