17. Hukuk Dairesi 2019/6684 E. , 2020/6927 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacıların murisi olan ..."ın içinde bulunduğu ve eşi ..."ın sevk ve idaresinde olan ... plakalı araca davalı ..."in sevk ve kullanımında olan ... plakalı çekici ile ona bağlı olan ... plakalı römorkun arkadan çarpması neticesinde ...,... "ın vefat ettiğini, ... ve ... plaka nolu çekici ve römorkun davalı ... tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının yapıldığını, kazanın meydana gelmesinde ... plakalı araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müteveffanın babası ... için 25.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi, annesi ... için 25.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi ve kardeşi ... için 1.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL.manevi tazminata 31/07/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek (manevi tazminat yönünden
davalı ... Japon Sigorta AŞ hariç olmak üzere) yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, davacılar vekili; 16.08.2016 tarihli değer arttırım dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini davacılar ... için 38.816,00 TL, ... için 87.352,00 TL olmak üzere ıslah etmiştir.
Davalı ... Japan Sigorta AŞ vekili; davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; öncelikle sigorta şirketine müracaat edilmesi gerektiğini, talebin fahiş olduğunu belirterek, müvekkilinin dava konusu olaya ilişkin aleyhinde hükmolunan mahkumiyet kararı nedeni ile cezaevinde olduğunu ve talep edilen tazminatı karşılayacak ekonomik durumunun olmadığını, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, maddi tazminat yönünden; davacılar ... ve ..."in davasının kabulü ile davacı ... için 61.816,00 TL, davacı ... için 87.352,00 TL maddi tazminatın davalı ... yönünden 31/07/2015 kaza tarihinden itibaren, davalı ... yönünden 13/10/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar ... ve ..."e ödenmesine, davacı ..."nın maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat yönünden; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 15.000,00 TL, ... için 15.000,00 TL ve ... için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 45.000,00 TL manevi tazminatın 31/07/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiş; karar, davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... Japan Sigorta A.Ş. tarafından istinaf edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi"nce; davalı ... adına kayıtlı ve davalı ... şirketine ZMMS ile sigortalı aracın poliçe tarihi 08.04.2015-08.04.2016, kaza tarihinin ise 31.07.2015 olduğu; sigorta poliçesi tarihi itibarı ile bilirkişi heyetinin PMF 1931 yaşam tablosuna göre tanzim ettiği rapor yerinde olup bu hususlardaki istinaf isteminin reddi gerektiği, davacılar vekili kabul edilen maddi tazminatın fahiş derecede düşük olduğunu iddia etmiş ise de; rapora karşı açıkça itirazda bulunmadığı, davasını rapora göre ıslah etmiş olup istinaf dilekçesince bilirkişi raporundaki hatalı hesaplamanın hangi yönden hatalı olduğunu belirtmediği, raporun Dairece yerinde bulunmakla davacılar
vekilinin istinaf aşamasında yeni rapor alınmasına ilişkin talebi ve istinaf isteminin bu yönü ile reddi gerektiği, davalı ... vekili, ıslah edilen kısım yönünden ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini iddia etmiş ise de; tazminat isteminin dayanağı haksız fiil olup ıslah dilekçesinde kaza tarihinden itibaren faiz talep edildiği de dikkate alındığında mahkemenin dava ile birlikte temerrüde düşen sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmetmiş olması yerinde olduğu, dosyada mevcut bilirkişi heyeti raporunda davalı sürücü ..."in kazada %100 kusurlu olduğu kabul edildiği, Mahkemece hükme esas alınan rapor kaza tespit tutanağı, soruşturma aşamasındaki 11.08.2014 havale tarihli rapor ve kovuşturma aşamasında alınan 03.12.2015 tarihli rapor ile aynı yönde olup oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunmakla davalı ... vekilinin kusur oranına ilişkin istinaf istemi yerinde bulunmadığı, davacılar vekili manevi tazminatın fahiş derecede düşük olduğunu, davalı ... vekili ise manevi tazminatın fahiş derecede yüksek olduğunu iddia ederek istinaf isteminde bulunmuşlar ise de; Dairece davalı ..."in malvarlığına ilişkin incelenen Takbis kayıtları, istinaf dilekçesi ekindeki fakirlik belgesi, olay tarihi, 6098 sayılı TBK"nın 56. maddesindeki özel haller dikkate alındığında acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla ilk derece mahkemesince hak ve nesafet kuralları çerçevesinde takdir olunan manevi tazminat miktarı yerinde görüldüğü gerekçeleriyle tarafların istinaf istemleri esastan red edilmiş, anılan karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Bölge Adliye Mahkemesinin kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47. Maddesi 6098 sayılı (TBK 56.maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın
sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında,olayın meydana geliş şekli, kaza tarihinde araçta yolcu olarak bulunan 26 yaşında ve hamile olan müteveffanın kusursuz oluşu dikkate alındığında, davacılar için takdir olunan manevi tazminatların çok az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenler ile davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi gereğince istinaf mahkemesinin esastan red kararının kaldırılarak dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 11/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.