23. Ceza Dairesi 2016/6828 E. , 2016/8654 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 158/1-f, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince on bir kez 2 yıl 6 ay hapis ve 660,00 Türk lirası, iki kez 1.000,00 Türk lirası, 1.080,00 Türk lirası, 520,00 Türk lirası, 320,00 Türk lirası, iki kez 1.160,00 Türk lirası, 380,00 Türk lirası, 580,00 Türk lirası, 240,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar anılan Kanun’un 53/1-a-b-d-e maddesindeki haklardan, koşullu salıverilinceye kadar ise aynı Kanun’un 53/1 -c maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına dair.... Ağır Ceza Mahkemesinin 23/11/2012 tarihli ve 2011/47 esas, 2012/452 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 21/01/2016 Gün ve 2015-1722/6233 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/02/2016 gün ve 2016/35751 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteminde;
1- Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 22/09/2014 tarihli ve 2014/15033 esas, 2014/15225 sayılı ilamında, “...Sanıklar ..."ın sahibinden.com adlı internet sitesine... adına ilan sayfası açarak,... marka bir aracın satış ilanını ve başvuru için... numaralı telefonu verdikleri, internet sayfasında bu ilanı gören katılan...katılanlar ....’e yönelik eylemlerinden dolayı TCK’nın 43/1. Maddesi gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin....” belirtildiği üzere, somut olayımızda sanığın www.sahibinden.com adlı internet sitesine elinde bulunmamasına rağmen satılık bilgisayar olduğu şeklinde ilan vererek müştekileri dolandırmak şeklinde eylemleri hakkında, zincirleme suç hükümleri uygulanarak 5237 sayılı Kanun’un 43. maddesine göre verilecek cezadan artırım yapılması gerekirken, her müşteki için ayrı eylem kabul edilemeyeceği nazara alınmadan,
2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53/2. maddesinde yer alan “Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.” ve 3. fıkrasındaki “Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenlemeler karşısında, anılan maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi alt soyu dışındaki kişiler bakımından vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğu ile anılan maddenin 1. fıkrası a, b, d ve e bentlerinde yazılı hak yoksunluklarının ise cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam edeceği gözetilmeden,
Yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1- TCK’nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için, failin bir suç işleme kararının icrası kapsamında aynı suçu bir kişiye karşı değişik zamanlarda işlemesi veya aynı suçu birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlemesinin gerektiği; somut olayda ise, sanığın www.sahibinden.com adlı internet sitesine elinde bulunmamasına rağmen satılık bilgisayar ilanı verdiği, kendisini arayan 11 farklı katılan/şikayetçiyle ayrı ayrı telefonla görüşüp fiyatta anlaştıktan sonra verdiği hesap numarasına para yatırılmasını sağladığı, paraları bankadan çektikten sonra bilgisayarı göndermeyip izini kaybettirdiği anlaşıldığından her bir şikayetçi/katılana karşı eyleminin ayrı bir suç oluşturduğu, kaldı ki ihbarnamede belirtilen Yargıtay 15. Ceza Dairesine ait ilamda da eylemlerin ayrı ayrı suç oluşturduğunun kabul edildiği, zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesinin mümkün bulunmadığı anlaşılmış olup; açıklanan nedenlerle.... Ağır Ceza Mahkemesinin 23.11.2012 tarih, 2011/47 esas, 2012/452 sayılı kararına yönelik ... Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca düzenlenen ihbarnamedeki (1) numaralı düşünce yerinde görülmediğinden, bu kısımla ilgili olarak kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
2- Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki (2) numaralı düşünce yerinde görüldüğünden.... Ağır Ceza Mahkemesinin 23.11.2012 tarih, 2011/47 esas, 2012/452 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle bozma sebebine göre, hükümden TCK’nın 53/1. maddesinin uygulamasına ilişkin kısım çıkartılarak yerine ""sanığın, 5237 sayılı TCK.nun 53/1-3 madde ve fıkraları uyarınca, (c) bendinde sayılan kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkı, vesayet ve kayyımlığa ait haklardan koşullu salıverilmeye kadar, madde ve bendlerde sayılan diğer haklardan ise hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” denilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLMESİNE, hükümdeki diğer kısımların aynen bırakılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 10/10/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.