10. Hukuk Dairesi 2020/41 E. , 2020/4696 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyanın incelenmesinde, davacının dava dilekçesinde, davalıların murisi Nevzat Küçükkeskin’in 08.12.1999 tarihinde, kusurlu hareketi ile neden olduğu trafik kazası sonucu Kurum Bağ-Kur sigortalısı ... ’nun vefatı sebebiyle, hak sahiplerine bağlanan aylığın, %10’luk tutarına tekabül eden 3.548,11 TL’nin, 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi gereğince davalılardan müteselsilen ve müşterek tahsilini talep ettiği, Mahkemece “davanın kabulüne, davacı Kurum tarafından hak sahiplerine ödenen peşin değerli gelir olan 35.481,15 TL ile bu miktara 02.02.2010 tarihinden itibaren işyecek yasal faizin davalıdan alınarak davacıya verilmesi” şeklinde hüküm verildiği anlaşılmaktadır.
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi ve 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26. maddesindeki; "hakimin, tarafların istem sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği" düzenlemesine aykırı olarak, talep aşılmak suretiyle hüküm kurulması ve davanın teselsül esasına göre açılmış olması karşısında, mahkemece davalılar hakkında teselsüle dayalı olarak sorumluluklarına ilişkin infaza elverişli hüküm kurulmayarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
Ne var ki, bu aykırılıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : 1-Hükmün (2) nolu bendinin silinerek yerine, “Davacı Kurum tarafından hak sahiplerine ödenen peşin değeri olan 35.481,15 TL’den, taleple bağlı kalınarak 3.548,11 TL’nin, onay tarihi olan 02.02.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,” yazılmasına,
2-Hükmün (3) nolu bendinin silinerek yerine, “Alınması gerekli 242,37 TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,” yazılmasına,
3-Yargılama giderlerine ilişkin olan hükmün (5) nolu bendindeki “...davalıdan” ibaresinin silinerek yerine “davalılardan müşterek ve müteselsilen” ifadesinin yazılmasına,
4-Yine hükmün (6) nolu bendinin silinerek, yerine “Davacı Kurum kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükteki A.A.Ü.T. hükümleri gereğince belirlenen 1.130,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınrak davacı Kuruma verilmesine” yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 22.09.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.