19. Hukuk Dairesi 2016/16414 E. , 2017/3347 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki asıl ve karşı alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı-karşı davacı vek. Av. ..."in gelmiş olmasıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı-karşı davalı vekili, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesi gereğince davalı-karşı davacının ilk LPG alımını 10.08.2013 tarihinde yaptığını, LPG bedelini ödemediğini ve bu tarihten sonra .... alımı yapmadığını, davalı-karşı davacının müvekkili lehine vermiş olduğu 50.000,00 TL bedelli teminat mektubunun nakde çevrildiğini ve .... bedelinin buradan tahsil edildiğini ve bakiyesinin de sözleşmeden doğan tazminatlar için irat kaydedildiğini, davalı-karşı davacının 21.12.2013 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi süresinden önce ve haksız olarak feshettiğini, bunun üzerine müvekkilinin 30.12.2013 tarihli ihtarname ile davalı-karşı davacıya sözleşmeden kaynaklı mükellefiyetlerini yerine getirmesini ihtar ettiğini, davalı-karşı davacının sözleşmenin 27. maddesi gereğince müvekkiline sözleşme sonuna kadar hesap edilecek kar mahrumiyetini ve 28. maddesi gereğince akdi süresinden önce feshettiği için cezai şart ödemekle yükümlü olduğunu, taraflar arasında herhangi bir protokol imzalanmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL kar mahrumiyeti ve 35.000,00 TL cezai şart alacağının temerrüt tarihi olan 20.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan tahsilini talep etmiş, karşı davanın ise reddini istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, müvekkili tarafından imzalanıp davacı-karşı davalıya teslim edilen protokol gereğince müvekkiline 75.000,00 TL tutarında bedelsiz LPG verileceğinin taahhüt edildiğini, buna istinaden müvekkilinin 07.08.2013 tarihli 25.000,00 TL bedelli faturayı davacı-karşı davalıya tevdi ettiğini, bedeli bu faturayla mahsuplaşmak suretiyle ödenecek olan ilk LPG siparişini davacı-karşı davalıya verdiğini, ancak müvekkiline mal teslimi yapılmadığını, 50.000,00 TL bedelli teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrildiğini, bunun üzerine müvekkilinin sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini, talep olunan cezai şartın müvekkilinin ekonomik mahvına sebep olacağını savunarak davanın reddini istemiş, karşı davada ise, 50.000,00 TL alacağın teminat mektubunun nakde çevrilme tarihi olan 12.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı-karşı davacının dayandığı protokolde sadece davalı-karşı davacının imzasının bulunduğu, bu protokol doğrultusunda kestiğini iddia ettiği faturayı kendi defterine dahi işlemediği, ürün talebinin davacı-karşı davalı tarafından karşılanmadığını iddia ettiği, ancak ürün talep ettiğine dair yazılı belge sunulmadığı, davalı-karşı davacının sözleşmeyi feshetmeden önce başka firmalardan LPG aldığı, davalı-karşı davacının sözleşmeyi haksız olarak feshettiği, davacı-karşı davalının feshinin ise haklı olduğu ve teminatı irat kaydedebileceği, davacı-karşı davalının 4.814,20 TL kar mahrumiyeti talep edebileceği, sözleşme gereğince belirlenen cezai şartın davalı-karşı davacının ekonomik mahvına sebep olacağından 1/5 oranında tenkis edildiği, 28.505,00 TL cezai şart bedelinin talep edilebileceği, davalı-karşı davacının teminat mektubu bedelinin iadesine ilişkin talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki sözleşmenin 29. maddesinde davalı-karşı davacı tarafından davacı-karşı davalıya verilen teminat mektubu sözleşmede yazılı tazminat ve cezai şartı karşılamak ve bayilik sözleşmesinden kaynaklanacak tüm borçlara karşılık olarak verilmiştir. Bu nedenle mahkemece hüküm altına alınan cezai şart ve faiz talebi toplamı olan 33.319,20 TL irat kaydedilen 50.000,00 TL teminat mektubu bedelinden mahsup edildiğinde davacı-karşı davalının talep edebileceği bir alacak miktarı kalmadığı gözetilerek asıl davanın reddine karar verilmesi, karşı davada ise 50.000,00 TL"lik teminat mektubu irat bedelinden 33.319,20 TL mahsubu ile bakiye 16.680,80 TL"nin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı-karşı davacı yararına takdir edilen 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 26/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
...