11. Hukuk Dairesi 2018/4568 E. , 2019/5678 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 08/03/2018 tarih ve 2017/824-2018/212 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 26.647 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilince davalı şirkete İstanbul"dan Azerbeycan"a nakliye hizmeti verildiğini, verilen hizmetler karşılığı müvekkilince düzenlenen faturalara davalının itiraz etmediğini, davalının borçlarının bir kısmını banka havalesi ile ödediğini, bir kısmını da dava dışı Gelişim İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti."nin çeki ile ödediğini, bakiye borcu ödemediğini, davalının müvekkiline olan toplam 187.900,00 USD borcundan 175.874,21 USD"lik ödemeleri düşüldüğünde bakiye 12.025,79 USD borcu kaldığını, anılan meblağın tahsili için başlatılan takibe davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı Gelişim İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti."nin taşeron firması olduğunu, müvekkili şirket tarafından tedarik edilen inşaat malzemelerinin İstanbul-Azerbaycan arasında davacıya taşıttırıldığını, nakliye bedelinin kalan ödemesine ilişkin olarak keşidecisi Gelişim İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. olan 17.02.2012 tarihli 58.000.- TL bedelli çekin keşideci tarafından davacıya verildiğini, bu işlem BK"nın 173 ve 174. maddeleri gereğince borcun nakli niteliğinde olduğundan müvekkiline husumet düşmeyeceğini, davacı ile müvekkili arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, davacı adına taşımayı yapan tır şoförlerinin Azerbaycan"ın Lerik şehrine geldiklerinde gümrükte beklediklerini, parasız kaldıklarını söyleyerek para istediğini, davacının tır şoförlerine ödeme yapılmasını isteyip yapılan ödemelerin de nakliye ücretinden mahsup edileceğini beyan etmesi üzerine olayların büyümemesi ve üstlenilen kamu ihalesinin sekteye uğramaması için 46 tır şoförüne ayrı ayrı ve değişen miktarlarda toplam 37.050,00 USD ödeme yapıldığını, şoförlerden ödeme yapıldığına ilişkin belge alındığını, Gelişim İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti."nin tır şoförlerine ödeme yapmasını gerektirecek bir sorumluluğu bulunmadığını, müvekkilin ve Gelişim İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti."nin defterleri incelendiğinde müvekkilinin borçlu değil alacaklı olduğunun görüleceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; yanlar arasında taşıma işinin yapıldığına ilişkin uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın, borcun dava dışı Gelişim İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından üstlenilip üstlenilmediği, Azerbaycan"da taşımayı yapan tır şoförlerine davalı tarafça ödendiği iddia edilen 37.050,00 USD’den kaynaklandığı, dava konusu taşımanın Türkiye"den Azerbaycan"a gerçekleştirildiği, davacının üstlendiği taşıma işini şoförleri aracılığıyla yerine getirdiği, davalı tarafça, taşımayı gerçekleştiren tır şoförlerinin imzasını taşıyan, tırların plakasını ve ödenen meblağı içeren 46 adet makbuz ibraz edildiği, davacı tarafın tır şoförlerine yapılan ödemelerin başka bir sebepten ötürü yapıldığını iddia ve ispat edemediği, alınan bilirkişi raporunda davalının kayıtlarına aldığı borç dekontunun kabul edilmesi durumunda davacının alacağının olmadığının belirlendiği, gerekçesiyle davanın ve kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 23/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.