13. Hukuk Dairesi 2018/1189 E. , 2020/1838 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, emlakçı olduğunu, davalının ... ili ... ilçesi ... Mahallesi 584 ada 13 parseldeki taşınmazının satışı konusunda kendisine yetki verdiğini ve tellallık sözleşmesi imzalandığını, ancak taşınmazın davalı tarafından 200.000,00 TL"ye satıldığını, bu durumda sözleşmeye göre %6 cezai şart olan 12.000,00 TL"nin ödenmesi gerektiğini, bunu tahsil edebilmek için davalı aleyhine takip başlattığını ve takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozma üzerine, davanın kısmen kabulü ile, davalının ... 1. İcra Müdürlüğünün 2013/9981 E sayılı dosyasına vaki itirazının 1/2 oranında takdiri indirim uygulanmak suretiyle kısmen kaldırılmasına, takibin 6.000,00 TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, işlemiş faize ilişkin bir dava bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, emlak komisyon sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Dava konusu komisyon sözleşmesinin konusu büro olup, işlem bu hali ile 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununa göre bir tüketici işlemi olmadığı gibi taraflar tüketici değildir. Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı Yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Yine, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Somut olayda; taraflar arasındaki tellallık sözleşmesi ticari nitelikli büro satımına ilşkin olup, taraflardan hiç birisinin tüketici olduğundan bahsedilemeyeceğine göre, sözleşme tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Kaldı ki, dosya Yargıtay denetiminden geçerek görev hususu kesinleşmiş iken bozma sonrası görev değişikliği yapılması ve dava konusu taşınmazın büro olduğu dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 102,50 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.