
Esas No: 2021/1097
Karar No: 2021/3438
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/1097 Esas 2021/3438 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 06.11.2018 gün ve 2017/1022 - 2018/12605 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
1-Temyiz ilamında ver alan açıklamalara göre davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan karar düzeltme isteği yersizdir.
2-Mahkemece davacı-davalı erkek tam kusurlu bulunarak erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının ise kabulüne karar verilmiş, kadın yararına manevi tazminata ve nafakaya hükmedilmiştir. Davacı-davalı erkek tarafından Dairemizin onama ilamına karşı süresinde karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Dosyanın yeniden yapılan incelenmesinde;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 119/1-e-f, 129/1-e-f maddeleri uyarınca, taraflar dava veya cevap dilekçelerinde iddia ve savunmasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini ve iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğini açıkça göstermekle yükümlüdür. Davalı-davacı kadının dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı anlaşılmaktadır. Somut olayda açıkça tanık deliline dayanılmadığı halde, mahkemece davalı-davacı kadının tanıkları dinlenerek davacı-davalı erkeğe kusur yüklenmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davanın reddi gerekirken, kabulü doğru değilse de, boşanma hükmü temyiz edilmediğinden bozma sebebi yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
Öte yandan yine; açıklandığı üzere boşanmaya neden olaylarda davacı-davalı erkeğe atfı kabil bir kusur bulunmamakta olup Türk Medeni Kanunu"nun 174/2 maddesi koşulları kadın yararına oluşmamıştır. Bu husus gözetilmeden davacı-davalı erkeğin kusurlu kabul edilmesi ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı-davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki, bu husus temyiz incelemesi sırasında gözden kaçırıldığından davacı-davalı erkeğin karar düzeltme isteminin kısmen kabulüyle Dairemizin 06.11.2018 gün ve 2017/1022- 2018/12605 karar sayılı ilamının erkeğe yüklenen kusur ile kadın yararına hükmolunan manevi tazminata münhasır olarak kaldırılmasına, hükmün erkeğe yüklenen kusur ile manevi tazminat yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davalı-davacı erkeğin karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440/1-4. maddesi gereğince kısmen KABULÜNE, Dairemizin 06.11.2018 gün ve 2017/1022 - 2018/12605 sayılı onama kararının erkeğe yüklenen kusur ile kadın lehine hükmedilen manevi tazminat yönünden KALDIRILMASINA, yerel mahkeme kararının, yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, davacı-davalının diğer karar düzeltme isteğinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 26.04.2021 (Pzt.)