14. Hukuk Dairesi 2020/1350 E. , 2020/8419 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemi üzerine mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin, 16.12.2019 gün ve 2019/714 Esas, 2019/8682 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... Başkanlığı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, 1431 (2116) parsel sayılı taşınmazın, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu halde ... Büyükşehir Belediyesi adına ihdasen tescil edilerek, adı geçen belediyece yapılan imar uygulaması sonucu kamu alanında kullanılmak üzere terkin edildiğini, bu ihdas parselinin anılan miktarı üzerine de 5654 ada 6 ve 7 sayılı imar parsellerinin oluşturulduğunu; ancak, belirtilen şuyulandırma işleminin ve öncesinde aynı bölgede ... Belediyesince yapılmış olan 37 No"lu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek tapu iptali ve hazine adına tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanmasını istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, ... Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden açılan davanın kabulüne dair verilen kararın, Dairemizin 12.03.2015 tarihli, 2015/3764 Esas, 2015/2735 Karar sayılı ilamı ile “...mahallinde yapılan uygulama neticesinde teknik bilirkişinin çekişme konusu 1431 numaralı parselin kadastro paftasına göre devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden ihdas edildiğini bildirdiği halde, evrak arasına alınan tescil bildirim beyannamesinde 459,30 m2 olan anılan parselin, 122 No"lu parselin terkininden ihdas edildiğinin belirtildiği, ne var ki bu hususlardaki çelişkinin giderilmediği, 122 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının ve 1431 sayılı ihdas parselinin tedavüllerini içerir tapu kaydının dosya arasına alınmadığı, özellikle dava konusu yapılan 456,58 m2"lik bölümün imar uygulamalarından (1 ve 2. uygulamalarda) önceki vasıflarının Hazine ile ilgisinin bulunup bulunmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanmadığı, öte yandan, çekişme konusu yerin Belediyeye devri gereken yerlerden olup olmadığı hususu üzerinde de durulmadığı görülmektedir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının davalı ... Başkanlığı aleyhine açtığı davada taraf sıfatı kalmayan davalı ... Başkanlığı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, verilen kararın niteliği gereği davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, bu davalı ile ilgili yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına dair verilen karar kesinleştiğinden bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davalılar yönünden açılan davanın kabulüne dair verilen kararın, Dairemizin 15.02.2017 tarihli, 2016/8637 Esas, 2017/1077 Karar sayılı ilamı ile “...Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, "Mahkememizin 20/06/2013 tarih, 2010/989 Esas, 2013/407 Karar sayılı ilamında davacının davalı ... Başkanlığı aleyhine açtığı davada taraf sıfatı kalmayan davalı ... Başkanlığı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, verilen kararın niteliği gereği davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, bu davalı ile ilgili yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına dair verilen karar kesinleştiğinden bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin, 16.12.2019 gün ve 2019/714 Esas, 2019/8682 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir.
Davalı ... vekili ve davalı ... Başkanlığı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuşlardır.
20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir.
Eklenen bu hükme göre, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında yapılmış imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle; davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değerinin ödeneceği belirtilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, eklenen bu hüküm uyarınca idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden, imar parselinin kadastral parsele ihyasına yönelik dava konusu talebin, kanun değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi için kararın bozulması gerektiğinden davalılar ... vekili ve ... Belediye Başkanlığı vekilinin karar düzeltme taleplerinin kabulü ile Dairemizin, 16.12.2019 gün ve 2019/714 Esas, 2019/8682 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün belirtilen gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin, 16.12.2019 gün ve 2019/714 Esas, 2019/8682 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, yukarıda belirtilen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatıranlara iadesine, 15.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.