6. Ceza Dairesi Esas No: 2016/6681 Karar No: 2018/5012 Karar Tarihi: 27.06.2018
Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/6681 Esas 2018/5012 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2016/6681 E. , 2018/5012 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Yağma HÜKÜM : Mahkumiyet TEMYİZ EDENLER : O yer Cumhuriyet Savcısı, sanık savunmanı
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
20.12.2010 günü saat 19.00 sularında mağdur ...’ın Yenişehir caddesi üzerinde yürüdüğü sırada başlarında kar maskesi bulunan sanık ... idaresindeki motosiklet ile yaşı küçük olması nedeniyle yargılaması ayrı yürütülen suç arkadaşı sanık ...’ın mağdurun arkasından yaklaşıp çantasını almaya çalıştığı, çantayı bırakmayan mağduru yaklaşık 20 metre yerde sürükleyen ...’ın çantayı çekip alarak sanık ... ile birlikte kaçtıkları olayda;
1) Bu dava dosyası ile doğrudan bağlantılı olup, sanık ...’ın suç arkadaşı ...’ın yargılamasının ayrı yürütüldüğü ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/39 E, 2011/168 K. sayılı dosyanın birleştirilip, suçun ve delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2) Sanık ... ve yaş küçüklüğü nedeniyle soruşturması ayrı yürütülen suç arkadaşı Bedri Çoban’ın yakalandıklarında mağdur ...’dan aldıkları çantayı attıkları ve çanta içerisinde bulunan cep telefonunu sattıkları yerleri polis memurlarına gösterdikleri, suça konu çanta ve cep telefonunun 24.12.2010 tarihli tutanakla muhafaza altına alındığı, 25.12.2010 tarihli tutanakla ise cep telefonunun mağdura teslim edildiği, mağdurun ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 25.01.2011 tarihli celsesinde “şu ana kadar sadece cep telefonunun iade edildiğini, zarar giderim talebinin olmadığını” söylediği, görevsizlik sonrası alınan 08.05.2015 tarihli beyanında ise “sanığın ailesi tarafından zarar giderme konusunda teklifte bulunulduğunu ancak bunu kabul etmediğini” ifade etmesine karşın, bu dosya ile bağlantılı olan ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/39 E., 2011/168 K. sayılı dosyanın 07.06.2011 tarihli celsesinde mağdurun “kalan zararının sanık ...’ın babası tarafından kovuşturma aşamasında ödendiğini” belirttiği, ayrıca mağdurun ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/39 E., 2011/168 K. sayılı dosyanın 26.04.2011 tarihli celsesinde “sanığın etkin pişmanlıktan yararlandırılmasına rıza gösterdiğini” açıkça dile getirmiş olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; suça konu çanta mağdura teslim edilmemiş olsa bile sanık ... ve suç arkadaşı ...’ın yansıttığı iade iradesini ortadan kaldırmayacağı dikkate alınarak, suça konu cep telefonunun soruşturma aşamasında mağdura iade edildiğinin anlaşılması karşısında; bağlantılı olan diğer dosyada mağdurun “suç faili hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterdiğini" yönünde ifadesi dikkate alınmadan, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesi doğrultusunda etkin pişmanlık hükümleri uygulanırken cezadan yapılacak indirim oranın 1/3 den daha ziyade olması gerektiğinin düşünülmemesi,
Kabule göre de;
3) 17.03.2014 tarihli bozma öncesi sanık hakkında 3 Yıl 4 Ay Hapis cezası verildiği halde, aleyhe temyiz olmadığı dikkate alınmayarak bozma sonrası 6 Yıl 8 Ay Hapis cezası verilerek 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinde öngörülen kazanılmış hak kuralının ihlal edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanı ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, sanığın 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca 08.03.2011 tarihli ilk hüküm dikkate alınarak kazanılmış hakkın korunmasına, 27/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.