Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1742 Esas 2020/6919 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1742
Karar No: 2020/6919
Karar Tarihi: 11.11.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1742 Esas 2020/6919 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı borçlu \"...Bankası A.Ş.\"den kullanmış olduğu kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçları nedeniyle aleyhinde Adana 4.İcra Müdürlüğünün 2012/7539 Sayılı dosyadan 24.07.2012 tarihinde ilamsız takibe geçildiği ve borçlu malvarlığına rastlanılmadığı belirtilerek, davalının adına kayıtlı taşınmazlarını çocuklarına devrettiği ancak fahiş değer farkı bulunması nedeniyle bu tasarrufların iptaline karar verildiği belirtilen bir davada, davalıların temyiz itirazları kabul edilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. İcra ve İflas Kanunu'nun 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında aciz belgesinin ön şart olduğu ve tapu kayıtlarının istenerek kıymet takdiri yapılıp taşınmazın değerinin belirlenmesinin gerektiği belirtilmiştir. Kararda, HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA karar verilmiştir.
17. Hukuk Dairesi         2020/1742 E.  ,  2020/6919 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
    ...

    Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tasarrufun iptali davasında verilen davanın kabulüne ilişkin hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; esas yönünden istinaf isteminin reddine ilişkin kararın, süresi içinde davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili; davalı borçlu ..."ün ...Bankası A.Ş."den kullanmış olduğu kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçları nedeniyle aleyhinde Adana 4.İcra Müdürlüğünün 2012/7539 Sayılı dosyadan 24.07.2012 tarihinde ilamsız takibe geçildiğini, borçlunun borca yeter malvarlığına rastlanılmadığını, ancak davalının adına kayıtlı dava konusu taşınmazlarını 1/2"şer hisse olarak çocukları olan davalı ... ve ..."e devrettiğini, davalı ...’ün ise taşınmazdaki 1/2 hissesini 22.03.2016 tarih 7366 yevmiye ile ..."e devrederek, ..."ün taşınmazın hissesinin tam sahibi olduğunu, taşınmazların gerçek değerleri ile devir bedeli olarak gösterilen değerleri arasında fahiş fark bulunduğunu belirterek bu tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece, davanın kabulü ile ...,... ada 1 parsel zemin bağımsız bölüm 15 nolu taşınmazın ve 6032 ada 1 parsel bodrum 17 bağımsız bölüm nolu taşınmazda bulunan davalı ...’e ait 1/2 hissenin devrine ilişkin 26/04/2012 gün ve 11080 yevmiye nolu resmi senet ile davalılar ... ve ..."e devrine ilişkin, bahse konu taşınmazların 22/03/2016 gün ve 7366 yevmiye nolu resmi senetle davalı ... ... "e devrine ilişkin tasarrufların iptali ile davacıya söz konusu davalı ... ... adına tapuda kayıtlı 15 nolu bağımsız bölümün tamamı ve 17 nolu bağımsız bölümün 1/2 hissesi üzerinde Adana 4.icra müdürlüğünün 2012/7539 esas sayılı dosyasında bulunan alacak ve ferileri miktarınca cebri icra yetkisi verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Adana Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davalı ... ve ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava İİK.nun 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    HMK"nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur.
    Somut olayda, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava; niteliği itibarıyla İİK.nun 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi’nin davayı İİK.nun 277. ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali olarak nitelemesi gerekirken, yazılı şekilde nitelemesi ve buna bağlı olarak icra takibi yapılması ve aciz belgesi alınmasına gerek olmadığı yönündeki gerekçesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    İİK.nun 277. ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davalarında; alacaklı tarafından geçici (İİK.nun 105.madde) veya kesin (İİK.nun 143. madde) aciz belgesi sunulması dava ön şartı olup hakim tarafından re"sen göz
    önünde bulundurulması gerekir. Aciz belgesinin dava açılmadan, dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay"ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulma olanağı vardır.
    Somut olayda; icra dosyası kapsamından davalı borçlu ... adına kayıtlı dava konusu edilen taşınmazlar dışında ...,... Ada, 6 parselde kayıtlı dubleks bina olduğu gerek beyan gerek dosya içerisindeki tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır. Bu durumda, sözü edilen taşınmaza ait tapu kayıtları istenerek, üzerinde bulunan haciz ve ipotekler de değerlendirilerek kıymet takdiri yapılıp taşınmazın değerinin belirlenmesi, bu değerin davacının alacağını karşılayıp karşılamayacağı ve bu kapsamda borçlunun aciz halinin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
    2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davalı ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyize konu yerel mahkeme kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HMK 373/1 maddesi gereğince istinaf mahkemesinin esastan red kararının kaldırılarak dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e ve ..."a geri verilmesine, 11/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.