Esas No: 2019/683
Karar No: 2021/12748
Karar Tarihi: 18.11.2021
Danıştay 6. Daire 2019/683 Esas 2021/12748 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/683
Karar No : 2021/12748
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ….
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : Mersin İli, Erdemli İlçesi, … Mahallesi, … ada .. parsel, … ada … parsel, … ada … parsel sayılı taşınmazların maliki olan davacı tarafından, Erdemli yerleşimine ait kent bütününe ilişkin olarak yapılan ve belediye meclisinin ... tarih ve ... sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin kısmı yönünden iptali istemiyle açılan davanın reddine ilişkin …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararının, 1/1000 ölçekli uygulama imar planının 8. sırasındaki plan notunun ilk cümlesinde yer alan "inşaat ruhsatı veya" kısmının bozulmasına, temyiz edilen diğer kısmının onanmasına yönelik Danıştay Altıncı Dairesinin 16/11/2016 tarih ve E:2015/7403, K:2016/7404 sayılı kararın bozulan kısmına uyularak; dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planının 8. sırasındaki plan notunun ilk cümlesinde yer alan "inşaat ruhsatı veya" kısmının iptali yolunda …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ….'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… İdare Mahkemesince verilen .. tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 18/11/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X) : Dava, Mersin İli, Erdemli İlçesi, … Mahallesi, … ada …, … ada … ve … ada … parsel sayılı taşınmazların maliki olan davacı tarafından, Erdemli yerleşimine ait kent bütününe ilişkin olarak yapılan ve belediye meclisinin ... tarih ve ... sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin kısmı yönünden iptali istemiyle açılmıştır.
Dava dosyasının ve mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunun birlikte incelenmesinden, mahkeme kararlarının uygulanması maksadıyla uyuşmazlık konusu taşınmazı da kapsayan alanda inşaat yoğunluğunun E:3.40'dan, E:2.10'a düşürüldüğü, başkaca cins veya tahsis değişikliğine gidilmediği, dava konusu değişikliğin bölgesi ile uyumlu bir çevreyi meydana getirebilmek için geliştirildiği, imar mevzuatı, planlama ve şehircilik ilkelerine uygun olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, 1/1000 ölçekli uygulama imar planının 8. sırasındaki plan notunun ilk cümlesinde yer alan "inşaat ruhsatı veya" kısmının bozulmasına, temyiz edilen diğer kısmının onanmasına yönelik Danıştay Altıncı Dairesinin 16/11/2016 tarih ve E:2015/7403, K:2016/7404 sayılı kararın bozulan kısmına uyularak; …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İşlem tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3/11. maddesinde, nazım ve uygulama imar planı olmak üzere iki aşamadan oluşan imar planlarının, pafta, rapor ve notlardan oluşan belgeler olduğu hükme bağlanmıştır.
Düzenleyici işlem niteliğindeki imar planları, plan hükümlerini açıklayıcı nitelikteki plan notları ile bir bütün olup, bu plan notları planın ayrılmaz bir parçası konumunda bulunmakta, imar planıyla belirlenmiş yapılaşma koşullarını açıklayıcı, belirleyici ve bütünleyici nitelik taşımaktadır.
Uyuşmazlıkta, dava konusu edilen imar planı değişikliğinin açıklama raporunda özetle; önceki imar planlarının iptaline yönelik mahkeme kararlarının gerekçelerine uygun olarak eşitlik ilkesi gereği plan değişikliği yapılmasının zorunlu olduğundan bahisle, imar planı onama sınırı içerisindeki tüm adalarda yapı düzeni B-7 olarak, yapı yoğunluğu ise E:2.10 olarak değiştirildiği, ancak …. caddesinde yer alan ve onaylı imar planına göre "imar durumu ve ruhsat almış olan binaların" haklarının saklı tutulmasının temini için 1/1000 ölçekli imar plan değişikliğinin plan notları içerisinde 8. sıraya plan notu ihdas edildiği belirtilmiş, davacı vekili tarafından da "müktesep hakların korunması koşulu" ile imar planı değişikliği yapılmasının hukuka aykırı olduğu hususu, davanın çeşitli aşamalarında ileri sürülerek itiraz konusu edilmiştir.
1/1000 ölçekli uygulama imar planının, uyuşmazlığa konu 8. sırada yer verilen plan notunda: "Bu planın onay tarihinden önce eski plan hükümlerine göre inşaat ruhsatı veya yapı kullanma izin belgesi almış yapıların müktesep hakları saklı olup; bu yapıların ekonomik ömürlerini tamamlamaları veya yıkılıp yeniden yapılmaları halinde bu plan hükümlerine göre ruhsatlandırılacaktır. Ayrıca ilgili parsellerde inşaat ruhsatında yer alan iskan edilebilir inşaat alanının aşılmaması kaydıyla ruhsat yenileme tadilat ruhsatı (Deprem Yönetmeliğine göre güçlendirme, mimari iç ve dış tadilatlar, cephe tadilatı vb. amaçlar için) yapı kullanma izin belgesi işlemleri ruhsat aldıkları plan hükümlerine göre yürütülür." hükmüne yer verildiği görülmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2. maddesinde; Türkiye Cumhuriyetinin nitelikleri arasında "Hukuk Devleti İlkesi" de sayılmış, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay içtihatlarında da bu kapsamda "kazanılmış haklara saygı ilkesi" hukuka uygunluk denetimi ölçütleri arasında yerini almıştır.
"Kazanılmış hak" hukuka uygun olarak tamamlanan ve böylece kişiye özgü ve lehe sonuçlar doğuran, daha sonra mevzuat değişikliği ya da işlemin geri alınması gibi nedenlere rağmen hukuk düzenince korunması gereken haklar olarak tanımlanmıştır.
Nitekim, Anayasa'nın 153. Maddesinde de, Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararlarının geriye yürümeyeceği kuralı, iptal edilen hükümlere göre kazanılmış olan hakların korunmasına yönelik bir düzenlemedir.
İmar Hukukunda, ilgililer yönünden kazanılmış hakların doğumunun saptanmasında; yapı ruhsatı, yapı kullanma izni gibi işlemlerin ve inşaata başlanmış olması, tamamlanmış olup olmadığı, tamamlanmamışsa hangi seviyede bulunduğu durumlarının ve bunların tarihlerinin önemli bir etken olduğu ve bu kavram ve esaslardan hareket edilerek olayına göre kişilerin imar işlerindeki haklarının kazanılmış bir hak teşkil edip etmediği konusunda belirleyici olduğunun kabülü gerekir.
Dava konusu edilen imar planı değişikliği; parsel bazında önceki imar planları hakkında mahkemelerce verilen yürütmenin durdurulması ve iptal kararları doğrultusunda, davalı idarenin bağlı yetki içerisinde tesis ettiği işlemler olduğundan, önceki imar planları esas alınarak tanzim edilen inşaat ruhsatı ve bu ruhsatlara istinaden inşa edilen yapıların müktesep haklarının söz konusu hukuki durum nazara alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlığa konu plan notu incelendiğinde, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni almış yapıların müktesep hakları korunmuş olup, yukarıda yer verilen mevzuat ve buna bağlı anlatımlara paralel olarak, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni almış olma koşuluna bağlı olarak mevcut yapılara hukuki koruma sağlanmasına yönelik plan notunda hukuka aykırılık görülmemiştir.
Öte yandan, bu plan notuyla salt inşaat ruhsatı alınmış olması durumuna müktesep hak sağlandığı söylenemeyeceği, yukarıda yer verilen açıklamalardan da anlaşılacağı üzere müktesep hak kavramının, karşılaşılan her somut olayda, hukuki durum ve fiili yapılaşmanın niteliklerine göre ayrıca ve özel olarak değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
Bu durumda, 1/1000 ölçekli uygulama imar planının 8. sırasındaki plan notunun ilk cümlesinde yer alan "inşaat ruhsatı veya" ifadesinin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla aksi yöndeki Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.