21. Hukuk Dairesi 2016/12394 E. , 2018/2969 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olduğunun tespitiyle, kesilen malullük aylığının yeniden bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, zamanaşımı süresi dolduğundan davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Davacı, davacının 26.06.1989 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine ilişkindir.
Mahkemece, zamanaşımı süresi dolduğundan davacının davasının reddine karar verilmiştir
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; iş kazasının 26/06/1989 tarihinde meydana geldiği, kazadan sonra Kurum tarafından 13.09.1989 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlandığı, tarafları işveren ve Kurum olan 1997 tarihinde olayın iş kazası olmadığına ilişkin dava açıldığı, ... 3. İş Mahkemesinin 1993/1194 E 1997/29 K sayılı kararıyla maluliyetin iş kazası neticesi meydana gelmediğine dair karar verildiği Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, karardan sonra Kurum tarafından bağlanan maluliyet aylığı 23.10.1997 tarihinde kesilerek ödenen aylıkları geri istediği anlaşılmıştır
506 sayılı Yasa’nın 99. maddesinde zamanaşımı ve hakkın düşmesi ile ilgili düzenleme yer almaktadır.Bu maddeye göre, “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıklar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar. Bu durumda olanların gelir ve aylıkları, yazılı istek tarihini takibeden aybaşından itibaren başlar.İş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından kazanılan diğer haklar ile hastalık ve analık sigortalarından doğan haklar ise, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse düşer.Geçici iş göremezlik ödeneğini veya herhangi bir döneme ilişkin gelir veya aylığını beş yıl içinde almayanların, söz konusu ödenek, gelir veya aylıkları ödenmez.”
5510 Sayılı Yasanın 97/1.fıkrasında "Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malûllüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğrar. (Mülga cümle:17.04.2008-5754 S.K./57.mad)
Somut olayda davacıya 1989 tarihinden itibaren Kurum tarafından maluliyet aylığı bağlandığından, 506 sayılı Yasa’nın 99. maddesi ve 5510 Sayılı Yasanın 97/1.fıkrası dikkate alındığında iş kazası tespit davalarında zamanaşımı süresi yoktur
Mahkemece yapılacak iş, ... 3. İş Mahkemesinin 1993/1194 E. 1997/29 K sayılı dava dosyasında davacının taraf olmadığı da gözetilerek 506 sayılı Yasa’nın 99. ve 5510 Sayılı Yasanın 97. maddeleri gereği işin esasına girmek, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp gerekli araştırma yaparak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 29.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.