Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İcra takibi, 15.11.2006 vadeli bonoya dayalı olup, çıkarılan 10 örnek ödeme emri üzerine boçlu süresinde icra mahkemesine senet bedelini oğlu ile alacaklıya gönderildiğini, senet altına "senedin ödendiği" şerhinin düşüldüğü fakat senedin oğluna teslim edilmediğini bildirerek, senet nedeniyle borcu olmadığından takibin iptalini istemiştir.
İcra mahkemesince yaptırılan inceleme sonunda rapor veren bilirkişi, senedin değerinin rakamla belirleyen bölümünde tahrifat yapılmadığını, inceleme konusu senedin alt bölümlerinin raporda gösterildiği şekilde kesilmiş olduğunu bildirmişse de kesilen kısımda senet bedelinin ödendiğine dair ibarelerin bulunduğu belirlenmemiştir. Bu durumda, senede dayalı alacağın ödendiğinin ispatı aynı nitelikte ödeme belgesi ile ispat edilemediğinden ihtilafın halli yargılamayı gerektirir. Aksine düşüncelerle dar yetkili merci de tanık dinlenemeyeceği de dikkate alınmadan tanık beyanlarına dayanılarak takibin iptali yönünde karar oluşturulması isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.