8. Ceza Dairesi 2018/12332 E. , 2019/12219 K.
"İçtihat Metni" İftira suçundan sanık ..."in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 267/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.12.2012 tarihli ve 2011/548 esas, 2012/953 sayılı kararını; 5237 sayılı Kanun’un 267/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Küçükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.10.2011 tarihli ve 2011/328 esas, 2017/787 sayılı kararını; 5237 sayılı Kanun’un 267/1 ve 269/2-b. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Küçükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.06.2013 tarihli ve 2010/382 esas, 2013/362 sayılı kararını; 5237 sayılı Kanun’un 267/1, 269/2 ve 62. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.12.2015 tarihli ve 2010/173 esas, 2015/684 sayılı kararını; 5237 sayılı Kanun’un 267/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Küçükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.05.2012 tarihli ve 2010/53 esas, 2012/807 sayılı kararını kapsayan dosyalar incelendi.
Küçükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.06.2013 tarihli ve 2010/382 esas, 2013/362 sayılı kararının Yargıtay 21. Ceza Dairesinin 06.03.2017 tarihli ve 2015/10763 esas, 2017/1112 karar sayılı ilâmı ile onanmak suretiyle kesinleşmiş olması nedeniyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan karar aleyhine kanun yararına bozma yoluna müracaat edilebilmesine kanunî olanak bulunmaması karşısında, ancak 5271 sayılı Kanun"un 308. maddesi uyarınca Yargıtay 21. Ceza Dairesinin anılan kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde itiraz kanun yoluna müracaat edilebileceği gözetilerek yapılan incelemede;
Dosyalar kapsamına göre, sanığın üzerine atılı bulunan suç tarihlerinin tamamının, sanık hakkındaki ilk hukukî kesintiyi oluşturan Küçükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.05.2012 tarihli ve 2010/53 esas, 2012/807 karar sayılı dosyasında yer alan 14.01.2010 tarihli ilk iddianameden önce olması karşısında, hukukî kesinti oluşturan ilk iddianame tarihine kadar olan eylemlerin zincirleme şekilde tek suç oluşturacağı gözetilmeden, sanığın işlediği iddia olunan iftira suçu bakımından birleştirme kararı verilerek 5237 sayılı Kanun"un 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması yerine, yazılı şekilde sanık hakkında ayrı ayrı mahkumiyet kararları verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 06.12.2018 gün ve 2017/5378 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.12.2018 gün ve KYB/2018-100193 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Hükümlü hakkında Küçükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 11.6.2013 tarih, 2010/382 esas ve 2013/362 karar sayılı kararı ile verilen mahkumiyet hükmünün Yargıtay (Kapatılan) 21. Ceza Dairesinin 6.3.2017 tarihli ve 2015/10763 esas, 2017/1112 karar sayılı ilâmı ile düzeltilerek onanmak suretiyle temyiz incelemesinden geçmesi nedeniyle kanun yararına bozmaya konu edilemeyeceği ancak; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından CMK.nun 308/1 maddesinin son cümlesi uyarınca hükümlü yararına olağanüstü itiraz yasa yoluna gidilmesi mümkün olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre; hükümlünün 17.12.2006 tarihli eylemi nedeniyle hakkında başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçundan, 30.9.2011 tarihli iddianame ile açılan davanın İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13.12.2012 gün, 2011/548 esas, 2012/953 karar sayılı dosyası üzerinden yürütülerek, yargılamanın 13.12.2012 tarihinde karara bağlandığı ve hükmün kesinleştiği; 23.12.2006 tarihli eylemi nedeniyle hakkında aynı suçtan 20.01.2010 tarihli iddianame ile açılan davanın Bakırköy 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.12.2015 gün, 2010/173 esas, 2015/684 karar sayılı dosyası üzerinden yürütülerek yargılamanın 09.12.2015 tarihinde karara bağlanıp hükmün kesinleştiği; 24.12.2006 tarihli eylemi nedeniyle hakkında aynı suçtan 14.01.2010 tarihli iddianame ile açılan davanın Küçükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.05.2012 gün, 2010/53 esas, 2012/807 karar sayılı dosyası üzerinden yürütülerek yargılamanın 15.05.2012 tarihinde karara bağlanıp hükmün kesinleştiği ve son olarak 24.12.2006 tarihli eylemi nedeniyle hakkında aynı suçtan 05.05.2011 tarihli iddianame ile açılan davanın Küçükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.10.2011 gün, 2011/328 esas, 2017/787 karar sayılı dosyası üzerinden yürütülerek yargılamanın 20.10.2011 tarihinde karara bağlanıp hükmün kesinleştiğinin anlaşılması karşısında;
Hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla bir suç işleme kararının icrası kapsamında; 17.12.2006, 23.12.2006 ve 24.12.2006 tarihlerinde İstanbul ilinde, aynı mağdura ait kimlik bilgilerini kısa aralıkla değişik zamanlarda hukuki veya fiili kesinti olmaksızın kullanarak aynı suçu birden fazla kez işlediği belirlenen hükümlü hakkındaki mahkumiyet kararlarına ilişkin bahse konu dosyalar birleştirilip, 5237 sayılı Kanun"un 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayılı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Küçükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 20.10.2011 gün, 2011/328 esas, 2017/787 karar; Küçükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15.05.2012 gün, 2010/53 esas, 2012/807 karar; İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13.12.2012 gün, 2011/548 esas, 2012/953 karar ve Bakırköy 30. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09.12.2015 gün, 2010/173 esas, 2015/684 karar sayılı kararlarının CMK.nun 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 14.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.