7. Ceza Dairesi 2021/11159 E. , 2021/13458 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Sanıklar ..., ... haklarında hükümlülük, müsadere, sanık ..., ... haklarında beraat
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Gümrük İdaresi vekilinin temyiz istemine yönelik yapılan incelemede;
Açılan kamu davasının niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılan sıfatı alması mümkün olmayan Gümrük İdaresi’nin, hükmü temyiz etme hakkı da bulunmadığından, temyiz isteğinin reddine dair mahkemenin 17.11.2015 tarihli ek kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, Gümrük İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, red kararının ONANMASINA,
II- Sanık ...’ın temyiz isteminin incelemesinde;
UYAP"tan alınan güncellenmiş nüfus kayıt örneğine göre, sanık ..."ın hükümden sonra 06.02.2019 tarihinde öldüğü anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK"nun 64. maddesi uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesi hususunun mahallinde değerlendirilmesinin gerekmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca hükmün sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
III- Sanık ... müdafiinin temyiz isteminin incelemesinde ise;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 Sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 Sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. madde ve fıkraları somut olaya uygulanarak, belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- TCK"nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E. - 2015/85 K. sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Sanık hakkında hem hapis hem de adli para cezasına hükmedilmesi karşısında, TCK"nun 58. maddesinin uygulanmasında adli para cezalarında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı halde hiçbir ayrım yapılmaksızın sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.