10. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/786 Karar No: 2020/4675 Karar Tarihi: 21.09.2020
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/786 Esas 2020/4675 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, eski eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesiyle Kurum aylığının kesilerek tahsil edilen paranın iadesine yönelik Kurum işleminin iptali ve tahsil edilen paranın bir kısmının faiziyle birlikte tahsili için açılmıştır. İlk derece mahkemesince, Kurum işleminin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, mahkeme kararıyla kesinleşen birlikte yaşama olgusu karşısında davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek, hüküm düzeltilerek onanması kararlaştırılmıştır. Kararda, dava 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi kapsamına girmediği için temyiz incelemesinin duruşmasız yapılması gerektiği de belirtilmiştir.
10. Hukuk Dairesi 2020/786 E. , 2020/4675 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Ankara 27. İş Mahkemesi
Dava, aylığın iptaline ve iadesine ilişkin Kurum işleminin iptali ve iade edilen aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsili istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine dair karar verilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, boşandığı eski eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle vefat eden annesinden 19.12.2011 – 17.05.2012 tarihleri arasında aldığı aylığın kesilerek kendisinden tahsil edilmesi üzerine, tahsil edilen paranın iadesine ilişkin talebin reddine dair Kurum işleminin iptaliyle, tahsil edilen paradan şimdilik 100,00 TL.’nın faiziyle birlikte davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece Kurum işleminin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece talebin reddine dair karar yerinde olmasına rağmen, davacı ile boşandığı eşinin 19.12.2011 – 17.05.2012 döneminde birlikte yaşama olgusunun mahkeme kararı ile tespitle kesinleşmesi karşısında, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esastan reddine karar verilmiş olması isabetsizdir. Ne var ki netice olarak doğru olan karardaki gerekçenin düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: HMK’nın 370. maddesi gereği, ilk derece mahkemesi hükmündeki “davanın reddine” sözcüklerinin silinerek yerine “Davanın kesin hüküm nedeniyle reddine” sözcüklerinin yazılmasına, karar gerekçesinin bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.