18. Ceza Dairesi 2016/13911 E. , 2019/3514 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığı
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede
A- Katılan sanık ... ve sanık ..."ın hakaret eylemlerine ve yükletilen suça yönelik katılan sanık ..."ın temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B- Sanık ... hakkında tehdit ve hakaret suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak,
1- Müşteki polis memurlarının İmam Hatip Lisesi önünde bir takım olayların olduğu anonsu üzerine olay yerine gittikleri, okul görevlisinin şahısları kolluk ekiplerine göstermesi üzerine görevlilerin sanık ... ve tanıklar ... ve ..."in Kabahatler Kanununa göre işlem yapmak üzere ekip otosuna binmelerini istedikleri, tanıkların kendi rızalarıya ekip otosuna bindikleri, ancak sanık ..."ın polis memurlarına hitaben "siz beni alamazsınız, kimsiniz siz, kimsiniz lan, mahalleye giremeyeceksiniz, hepinizi kesip öldüreceğim, dağa mı çıkmak lazım" şeklinde gerçekleşen eylemlerinin müşteki polis memurlarının görevini yapmasını engellemek amacını taşıdığından, bir bütün halinde TCK’nın 265/1, 43. maddelerinde düzenlenen zincirleme şekilde görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek tehdit suçundan hüküm kurulması,
2- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2013/4-663 esas ve 2014/498 sayılı kararında da belirtildiği üzere, her bir mağdura veya mağdurlardan bazılarına özel olarak hitap edilerek hakaret içeren sözler söylenmiş veya davranışlarda bulunmuş olsa bile objektif bir gözlemcinin bakış açısıyla bakıldığında failin hareketlerinin tek bir iradi karara dayalı olduğu, aralarında yer ve zaman bakımından bağlantı bulunduğu, bu nedenle bir bütünlük oluşturduğu sonucuna ulaşılması durumunda, fiilin hukuken tek olduğu kabul edilmesi gerektiğinden, okulda problem çıkardığı ihbarı üzerine olay yerine gelen polis memurlarına sinkaflı sözlerle hakaret ettiği, ardından yokluğunda okul müdür yardımcısı mağdur ..."ya hakaret etmesi şeklindeki eylemlerinin, hukuken bir bütün halinde tek bir hakaret fiilini oluşturduğu, buna bağlı olarak da bir fiille birden çok kişiye karşı aynı suçu işleyen sanık hakkında, TCK’nın 43. maddesi uyarınca verilecek cezanın arttırılması gerektiği gözetilmeden, iki ayrı hakaret suçundan mahkumiyet kararları verilmesi,
3- Sanık ..."ın, katılan sanık ..."a hitaben hakaret ettiğinin kabul edilmesine karşın, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre görevi yaptırmamak için direnme suçu yönünden TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
4- Sanık hakkında mağdur ..."ya yönelik tehdit suçundan kurulan hükümde, gerekçe kısmında 7 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiğinin belirtilmesine karşın, kısa kararda 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmek suretiyle çelişkiye yol açılması,
5- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hüküm, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.