12. Ceza Dairesi 2019/3561 E. , 2020/4168 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal
Hüküm : TCK"nın 134/1, 62, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ...’un, adliye giriş katındaki kadınlar tuvaletine ihtiyacını gidermek için giren mağdur ...’yi, tuvaletin alt tarafındaki yaklaşık 12 cm’lik boşluktan, ellerini yere dayayıp, gözetlemesi biçiminde sübutu kabul edilen eyleminde, mağdurun mahremiyet beklentisini önemsemeyip, onun özel yaşam alanına ağır ve haksız müdahalede bulunmasından dolayı özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun yasal unsurlarının oluştuğu; ayrıca, sanığın, cinsel arzu ve isteklerini tatmin maksadına yönelik eylemiyle cinsel taciz suçunu da işlediği anlaşıldığından, bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olan sanık hakkında TCK"nın 44/1. maddesine uygun olarak daha ağır cezayı gerektiren özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkumiyet kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5275 sayılı Kanun’un 108/3. maddesi hükmü uyarınca ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda hükümlünün koşullu salıvermeden yararlanamayacağı göz önüne alınarak, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan hükümde sanığa ait tekerrüre esas alınan Erdemli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/320-434 sayılı ilamında TCK"nın 58. maddesinin uygulandığı anlaşılmakla, ikinci kez mükerrir olan sanık hakkında hükmedilen cezanın, ikinci kez mükerrir olduğu belirtilmeksizin mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi ve buna bağlı olarak TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasındaki hak yoksunluklarının hükmedilen hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık hakkında uzlaştırma kapsamında olmayan cinsel taciz suçundan dava açılmasından dolayı soruşturma evresinde uzlaştırma yoluna gidilmediği; ancak, kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu eylemin 5560 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile değişik CMK"nın 253/1-a madde, fıkra ve bendi gereğince uzlaşma kapsamında olan özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğunun anlaşılması karşısında, CMK’nın uzlaşma başlıklı 253 ve 254. madde hükümleri uygulanmak suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, uzlaştırma işlemleri tamamlanmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de:
a) Temel ceza belirlenirken, TCK"nın 61/1. madde ve fıkrasında yer alan ölçütler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle, aynı Kanun"un 3/1. madde ve fıkrası uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden, alt sınır aşılıp hak ve nasafete uygun bir ceza hükmedilmesi yerine, asgari hadden ceza tayini,
b) Sanığın gözaltında geçirdiği sürenin TCK"nın 63/1. maddesi gereğince hükmedilen hapis cezasından indirilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Hükmolunan cezanın, TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilirken tekerrüre esas alınan ilamda sanığın birden fazla mahkumiyetinin bulunması sebebiyle ilamdaki en ağır mahkumiyetinin tekerrüre esas alındığının belirtilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
d) T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 01.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.