Esas No: 2017/2171
Karar No: 2021/7207
Karar Tarihi: 22.11.2021
Danıştay 4. Daire 2017/2171 Esas 2021/7207 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/2171
Karar No : 2021/7207
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına İstanbul İli, … İlçesi, ... Köyü, … Pafta, … Ada, … Parselde bulunan taşınmaz üzerinde tesis edilen haciz işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Vergi Usul Kanunu'nun 94/3. fıkrasında "tebliğ kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikamet adresinde bulunanlardan" hükmünde kastedilenin muhatap ile aynı adreste ikamet etme şartı olmadığı, aynı adreste ikamet etmiyor olsa bile tebliğ sırasında adreste bulunmasının yeterli görülmesi gerektiği; bu durumda, dava konusu edilen haciz işleminin dayanağı ödeme emirleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup dava konusu edilmediğinden ve içeriği amme alacağı da ödenmediğinden, anılan amme alacağını tahsil edebilmek amacıyla tesis edilen haciz işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davacının, dava konusu haczin dayanağı ödeme emirlerinin tebliğ edildiği tarihte yurtdışında olduğunun anlaşılması, tebliği alan oğlunun başka bir adreste ikamet ediyor olması, tebliğ alındısı üzerine davacının adreste bulunmama sebebinin şerh düşülmemesi, Beylikdüzü Posta Dağıtım Merkezi Müdürlüğü'nce tebliğin davacının ikamet adresinde yapıldığının ortaya konulamaması karşısında, yukarıda yer verilen Kanun hükmünde belirtilen; kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde tebliğin, ikametgah adresinde bulunanlardan birine yapılacağı hükmüne aykırı şekilde, davacıdan farklı adreste ikamet eden oğluna nerede yapıldığı anlaşılamayan işbu tebligat hukuken geçerli olmadığından, geçersiz tebligata istinaden ödeme emirlerinin dava açılmamak suretiyle kesinleştiğinden bahsedilemeyeceğinden, ödeme emirleri içeriği borcun tahsili amacıyla tesis edilen haciz işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Haciz işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 93. maddesinde; tahakkuk fişinden gayri vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmühaberli, taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yoluyla tebliğ edileceği, 94. maddesinde; tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı, tüzel kişilere yapılacak tebligatın, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmıyan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılacağı, tüzel kişilerin müteaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılmasının kafi olduğu; tebliğin, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müsdahdemlerinden birine yapılacağı, muhatap yerine bu şekilde kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görüşüne nazaran 18 yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmaması gerektiği, 100. maddesinde; bilinen adreslere gönderilen mektupların posta idaresince muhatabına teslim edildiği tarihte tebliğ edilmiş sayılacağı, tebliğ evrakının teslimi başlıklı 102. maddesinde; tebliğ olunacak evrakı muhtevi zarfın posta idaresince muhatabına verileceği ve keyfiyetin muhatap ile posta memuru tarafından taahhüt ilmühaberine tarih ve imza konulmak suretiyle tespit olunacağı belirtilmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemelere göre, yapılan bir tebligatın geçerli sayılabilmesi için, muhataba veya Kanun'da sayılan bazı özel durumlar için muhatap yerine tebligatı kabule yetkili kimselere yapılmış olması gerekir. Kanun, muhatap yerine tebligatı kabule yetkili kimselere yapılacak tebliğin, muhataba yapılmış sayılacağını öngördüğünden, hukuken geçerli bir tebligat için, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde tebligatın, ikametgah adresinde bulunanlardan birine yapılması yeterlidir.
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu haciz işleminin, dayanağı ödeme emrinin dava açılmamak suretiyle kesinleştiği gerekçesiyle tesis edildiği anlaşılmış olup, bahse konu ödeme emrine ait tebliğ alındısının incelenmesinden, ödeme emrinin davacının "… Mh. … Sk. No: … Beylikdüzü / İstanbul" adresine tebliğe çıkarıldığı, davacının oğlu …'na 07/11/2013 tarihinde tebliğ edildiğ ve bu ödeme emirlerine karşı dava açılmadığı, dava açılmayarak kesinleşmesi üzerine dava konusu haciz işleminin uygulandığı, davacının haczi öğrenmesine müteakip haciz işleminin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Vergi Usul Kanunu'nun 94/3. fıkrasında "tebliğ kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikamet adresinde bulunanlardan" hükmünde kastedilenin, muhatap ile aynı adreste ikamet etme şartı olmadığı, dolayısıyla aynı adreste ikamet etmiyor olsa bile tebliğ sırasında adreste bulunması yeterlidir.
Bu durumda, dava konusu edilen haciz işleminin dayanağı ödeme emirleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup dava konusu edilmediğinden ve içeriği amme alacağı da ödenmediğinden, anılan amme alacağını tahsil edebilmek amacıyla tesis edilen haciz işleminde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın kabulüne karar veren Vergi Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 22/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.