21. Hukuk Dairesi 2016/13812 E. , 2018/2953 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası nedeniyle yersiz ödenen maluliyet aylığının hakkın doğum tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, davalının iş kazası nedeniyle maluliyet aylığı aldığını ancak tazminat davasında davacının maluliyetinin iş kazası sonucu meydana gelmediği, kendisinde mevcut bir hastalık sonucu olduğunun kesinleşen mahkeme kararı ile öğrenilmesi sonucunda davacıya bağlanan aylığı keserek, 15.06.2002-21.09.2008 tarihleri arasında ödenen 13.459,24 TL nin hakkın doğum tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 13.374,57 TL"nin tahsil talebinin tebliğ tarihi olan 18/11/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 6111 sayılı Yasa"nın 44.maddesi ile değişik 5510 sayılı Yasa’nın 96/b maddesinde; " Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.
Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır.
Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır.
Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacının tazminat davası neticesinde anlaşılan iş kazası maluliyetinin davacıda mevcut olmadığına ilişkin kararı doğrultusunda bağlanan iş kazası sürekli işgöremezlik gelirinin kesilerek hata ile yapılan ödemenin 5510 SY"nın 96/b maddesi uyarınca yapılan ödemelerin tespit tarihinden itibaren geriye doğru 5 yıllık süreyi isteyebileceği kabul edilerek kurulan hüküm yerinde ise de, Kurumun 5510 sayılı Yasa"nın 96/b maddesi gereğince davacının geri iade etmekle sorumlu bulunduğu asıl alacak ve birikmiş faiz miktarı (... ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, ....) belirlenmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, 5510 sayılı Yasa"nın 96/1-b maddesi uyarınca faiz hesabı yapılarak çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 29.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.