Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2602
Karar No: 2020/8402
Karar Tarihi: 14.12.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/2602 Esas 2020/8402 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2020/2602 E.  ,  2020/8402 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14/04/2014 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve manevi tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın önleme talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve tazminat yönünden ise 2.000,00TL manevi tazminata hükmedilmesine dair verilen 26/09/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve manevi tazminat istenmesine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin 139 ada 5 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının ise 140 ada 2 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazların arasında bir imar yolunun bulunduğunu, davalının bu yola el atarak ahır ve marangozhane inşa ettiğini, bu alana gübre ve marangozhane kimyasalı attığını, bunların kötü koku yaydığını, aynı yere arı kovanları da yerleştirdiğini, davalının bu eylemlerinden ceza aldığını ancak eylemlerine hala devam ettiğini ayrıca müvekkiline davalının hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, bunlar dolayısıyla da ceza aldığını belirterek davalının davacıya yönelttiği ve kesinleşmiş ceza ilamları ile sabit hakaret ve tehditlerinden dolayı 07.10.2013 tarihli haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 10.000,00TL manevi tazminat ile ahır ve marangozhanenin verdiği rahatsızlığın önlenmesini talep etmiştir.
    Davalı, davacının iddia ettiği imar yolu olarak bırakılan yerin aslında kendisine ait olduğunu, belediyenin daha sonra burayı yol olarak imar ettiğini ancak bedelini kendisine ödemediğini, söz konusu yere gübre atmadığını, aynı zamanda marangozun da işletmesinin kendisine ait olmadığını, arı da beslemediğini, aldığı cezanın da davacıya tazminat talep etme hakkı veremeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece ilk olarak davanın kısmen kabulü ile “davalının hayvan barınağını yerleşim birimine 1.600 metre mesafeye taşıması, arıcılık faaliyetini davacının evine en az 50 metre uzakta yapması ve hayvan gübrelerinin kapalı şekilde inşa edilmiş gübreliklerde depolanmasını sağlayarak davacıya verdiği rahatsızlığın önlenmesine, 2.000,00TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 07/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve marangozhane, dava dışı Abidin Arıkan"a ait olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına” dair verilen hüküm, davacı vekili ve davalı tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiş ve Dairemizin 2016/7450 Esas ve 2018/7677 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
    Mahkemece, son olarak “davacının ahır ve marangozhaneye ilişkin önlenmesi talebi yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla bu talep konusunda karar verilmesine yer olmadığına ve 2.000,00TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 07/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    4721 sayılı TMK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.
    Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nin "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.
    Taşınmaz malikinin katlanma yükümlülüğü tamamen mülkiyetin içeriğinden doğmaktadır. Mülkiyet geniş haklar, buna bağlı yetkilerin yanında, söz konusu ödevlerle birlikte bir bütündür. Anayasanın 35. maddesinde de mülkiyet hakkının kamu yararına sınırlandırılabileceği ve mülkiyet hakkının toplum yararına aykırı kullanılamayacağı öngörülmüştür.
    Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edilmiştir.
    Somut olaya gelince; davacı vekili, davalının elatmasının önlenmesini ve davalının müvekkiline yönelik tehdit ile hakaretleri sebebiyle 07.10.2013 tarihli haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 10.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmişse de talepler ayrı dava türlerine yönelik olup mahkemece ilk olarak “davalının hayvan barınağını yerleşim birimine 1.600 metre mesafeye taşıması, arıcılık faaliyetini davacının evine en az 50 metre uzakta yapması ve hayvan gübrelerinin kapalı şekilde inşa edilmiş gübreliklerde depolanmasını sağlayarak davacıya verdiği rahatsızlığın önlenmesine ve 2.000,00TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 07/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Hükmün temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2016/7450 Esas ve 2018/7677 Karar sayılı bozma ilamında özetle, “marangozhaneden yayılan ve davacının rahatsız olduğu kokunun nasıl ve ne şeklide giderileceği hususunda davalının tapu kayıt maliki olarak sorumluluğu bulunduğundan, mahkemece bilirkişi incelemesi yapılarak davacının rahatsızlığının giderilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmediği ve manevi tazminat talebine yönelik olarak ise bu talebin reddine karar verilmesi gerektiği” kesin olarak belirtilmiştir. Dairemizin kesin bozma ilamına göre mahkemece manevi tazminat talebine yönelik ret kararı verilmesi gerekirken mahkemenin 26.09.2019 tarih ve 2019/5 Esas; 2019/478 Karar sayılı hükmün 2 numaralı bendinde belirtildiği üzere “2.000,00TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 07/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” yönelik karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz taleplerinin kabulüyle, hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi