Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3795
Karar No: 2016/4497
Karar Tarihi: 02.11.2016

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/3795 Esas 2016/4497 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme kararı, bir tapu iptali, tescil ve alacak davası ile karşı dava alacak durumunu içermektedir. Asıl davada tapu iptali ve tescil talebi kabul edilirken, cezai şart talebi reddedilmiş ve karşı dava kısmen kabul edilmiştir. Davalı-karşı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kararın tarihi, HMK\"nın geçici 3/2. maddesi gereğince HUMK\"nun 5236 sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki hükümlerinin uygulanmasına devam edileceği için tüketici sözleşmesinden kaynaklanan davaların tüketici mahkemelerinde görülmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak bu durum, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi 4077 sayılı kanun kapsamında kalmasını gerektirir ki bu yasanın amacına aykırıdır. Dolayısıyla, istisna sözleşmesinden kaynaklanan ilişkilerin tüketici mahkemesinde görülmesi mümkün değildir. Mahkeme, davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiğini belirtmiş ancak tüketici mahkemesi sıfatıyla açılan davaya bu sıfatla bakarak karar vermiştir. Bu durumda karar, bozulmuş ve yeniden incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3
15. Hukuk Dairesi         2016/3795 E.  ,  2016/4497 K.
"İçtihat Metni"


Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı-k.davalı :... Vek. Av. ...
Davalı-k.davacılar :1-... 2-...
Vek. Av. ...

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı-k.davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-k.davalı vekili Avukat ... ile davalı-k.davacılar vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

- K A R A R -

Dava tapu iptâli, tescil ve alacak, karşı dava alacak, istemine ilişkin olup mahkemece asıl davanın tapu iptâli ve tescil talebi yönünden kabulüne cezai şart talebi yönünden reddine, karşı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş ve hüküm davalı-karşı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkeme kararı 20.07.2016 tarihinden önce verildiğinden, HMK"nın geçici 3/2. madde gereğince HUMK"nun 5236 sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki hükümlerinin uygulanmasına devam edileceğinden HUMK"nun değişiklik öncesi hükümlerine göre temyiz incelemesi yapılmıştır.4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/e maddesinde tüketici, “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir malı veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır. Bir başka deyişle yasa kapsamına, dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri olağan tüketim işleri alınmıştır. Aksi bir yorumun kabulü, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi 4077 sayılı yasa kapsamında kalmasını ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıklara da Tüketici Mahkemelerinde bakılmasını gerektirir ki, bunun yasanın amacına aykırı olduğu açıktır. Buna göre istisna sözleşmesinden doğan ilişkileri de 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir. Nitekim .... ve .., .. sayılı kararında bu husus belirtilmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile eser sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmış ise de bu Kanunun geçici 1. maddesi gereğince bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam edeceğinden bu tarihten önce açıldığı anlaşılan davaların tüketici mahkemesinde veya tüketici mahkemesi sıfatıyla görülmesi mümkün olmayıp genel mahkemede görülmesi gerekir. Ayrıca tüketici işleminin bulunmadığı hallerde açılan davaya tüketici mahkemesinde bakılması mümkün olmadığından davaya genel mahkemede bakılması gerekir.
Somut olayda davacı tarafından tüketici mahkemesine dava açılmış olup mahkemece davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmayıp asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakıldığına dair bir ara kaarı verilmeksizin yargılamaya devam olunarak karar verilmiştir. Taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup dava tarihi de 6502 sayılı kanunun yürürlük tarihi olan 28.05.2014 tarihinden önce olduğu gibi sonra açılmış olsa dahi taraflar arasındaki sözleşme kapsamına ve sözleşmedeki tarafların sıfatlarına göre tüketici işleminden söz edilemeyeceğinden, davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken bu yönde bir ara kararı verilmeksizin tüketici mahkemesi sıfatıyla açılan davaya bu sıfatla bakıldığını da gösterir şekilde değer itirazı da gözetilmek suretiyle harç yatırılması için 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre işlemler de yapılmaksızın devam olunarak davanın esası hakkında karar verilmesi doğru olmamıştır.Bu durumda mahkemece genel mahkeme sıfatıyla davaya bakıldığına yönelik ara kararıyla davaya genel hükümler çerçevesinde bakılması, öte yandan harca tabi davalarda davanın gerçek değerine göre peşin harcın ikmal ettirilerek işin esasına girilmesi gerekirken bu hususlara uyulmadan karar verilmesi doğru olmamış ve bozma nedenine göre diğer yönleri incelenmeksizin hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı-karşı davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı-karşı davacılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, 1.350,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı-k. davalıdan alınarak .. duruşmada vekille temsil olunan davalı-k.davacılara verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacılara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi