Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8175
Karar No: 2016/2893
Karar Tarihi: 22.02.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/8175 Esas 2016/2893 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan davada, davacı tarafından Kamulaştırma Yasasının değişik hükümleri uyarınca, bir taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, ancak bu karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi ise emsal değer tespiti ve bilirkişi raporundaki eksiklikler sebebiyle mahkeme kararını bozmuştur. Emsal alınırken Türkiye İstatistik Kurumu üretici fiyat endeksi uygulanması gerektiği belirtilerek, emsal kayıtlarının tapu müdürlüğünden getirtilip imar parseli olup olmadığı da sorulmalıdır. Taşınmazda bulunan ağaçların rayiç değerleri de gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilerek belirtilmeli ve denetlenmelidir. Ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali olduğu kabul edilen kararı göz önünde bulundurularak kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele faiz uygulanması gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak ise Kamulaştırma Yasası'nın 11. maddesi özellikle arsalara ilişkin (g) bendi ve 2942 sayılı Yasanın 11. maddesinin (d) bendi
18. Hukuk Dairesi         2015/8175 E.  ,  2016/2893 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... ili .... Mahallesi 594 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
    Şöyle ki;
    1-Mahkemece dava konusu taşınmazın değerlendirilmesinde birkaç emsal incelenmiş ise de, bunların hiçbiri emsal olarak alınmamış, soyut olarak dava konusu taşınmazın m² değerinin 60 TL olacağı belirtilerek bir değer bulunmuştur. Kamulaştırma Yasası"nın kıymet takdiri esaslarını gösteren 11. maddesinin 1. fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, kamulaştırma gününden önce özel amacıolmayan emsal satışlara göre satış değerinin tesbiti ve bedelin tesbitinde etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin tespiti gerekmektedir.
    Emsalin kamulaştırılan taşınmazla aynı konumda olması, taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve kamulaştırma gününden önce satılmış taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsalin satış fiyatına, Türkiye İstatistik Kurumu üretici fiyat endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatı bulunduktan sonra, dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar tespit edilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu gösterilerek dava konusu taşınmazın değeri belirlenmelidir.
    2942 sayılı Yasanın 11. maddesinin (d) bendi gereğince emlak vergi değerlerinin dava konusu taşınmaz ile emsalin karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Bu bakımdan dava konusu taşınmazın ve emsalin emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin oranı ile bilirkişi raporunda değerlendirmeye esas alınan oran birbirinden fahiş ölçüde farklı olduğunda, bu farklılık ve çelişki giderilmelidir.
    Buna göre; tarafların vereceği ya da re"sen belirlenecek emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden getirtildikten ve bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptandıktan sonra, yukarıda açıklanan esaslara uygun incelemeyi ve sonucunu içeren ek bilirkişi raporları alınıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    Kabule göre;
    2-Taşınmazın üzerindeki ağaçların yaş ve cinsleri belirtilmek suretiyle 2014 yılı rayiç değerlerinin gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilip ağaç bedellerinin denetlenmemesi,
    Doğru görülmemiştir.
    3-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı Yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 22.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi