3. Hukuk Dairesi 2017/6806 E. , 2019/2674 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 10/06/2012 tarihli kira sözleşmesi ile taşınmazını davalılardan ..."a kiraya verdiğini, diğer davalıların kira sözleşmesinde kefil olduklarını, davalının sözleşme süresi sona ermeden taşınmazı 25/08/2013 tarihinde tahliye ettiğini, kira sözleşmesinde süresinden önce tahliye halinde dönem sonuna kadar olan kira bedellerinin muaccel hale geleceğinin kararlaştırılmış olduğunu, bu nedenle kiralananın Ağustos ayına kadarki kullanımından kaynaklı kira bedeli ile sonraki 4 aya ilişkin yeniden kiraya verilme süresine ait kira bedelleri hakkında davalılar aleyhine icra takibinin başlatıldığını, davalıların takibe itiraz etmeleri üzerine takibin durduğunu belirtmiş, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, taşınmazın 30/07/2013 tarihinde tahliye edildiğini belirtmiş, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, kefil olan davalıların borçtan sorumlu olmadıkları gerekçesiyle haklarındaki davanın reddine karar verilmiş, davalı kiracı hakkındaki davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Davacının kefil olan davalılara yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 10/06/2012 başlangıç tarihli ve 4 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesini davalılar ... ve ... Yapı Malz....Ltd. Şti. müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 22.03.2006 gün ve 2006/6-78 Esas, 2006/88 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, yazılı şekilde düzenlenmiş, süresi ve ödenecek kira paralarının miktarı açıkça gösterilmiş bir kira sözleşmesini kiracının kefili sıfatıyla imzalayan kişi; Sözleşmede gösterilen kira süresi boyunca kefil sıfatıyla kiraya verene karşı sorumludur. Zira, böylesi bir durumda, kefilin sorumluluğu süre ve miktar itibariyle belirlidir. Uzayan kira süresi bakımından kefilin sorumluluğunun devam edebilmesi için; öncelikle bu hususun sözleşmede kararlaştırılmış olması, bunun yanında, kefilin uzayan dönemdeki sorumluluğunun azami hangi süreyle ve hangi miktarla sınırlı olacağının açıkça gösterilmiş olması gerekir. Ne kadar uzayacağı belirsiz bir kira süresine ilişkin olan ve kefili sınırsız bir sorumluluk altına sokan sözleşme hükümleri geçerli değildir.
Olayımızda; Sözleşmenin 3. Maddesinde sözleşme süresi boyunca kefillerin sorumluluğunun en az 400.000 TL olacağı belirtilmiştir. Sözleşmede açıkça kefilin ne kadar süre ve miktar ile sorumlu olduğu belirtildiğinden sözleşmenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun 484 ve 487 maddeleri gereğince kefaletin geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Davacı alacaklının kiracının kiralananı kullandığı 2013 yılı Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarına ilişkin takip talebinde bulunduğu, kefilin sorumluluğunun sadece kira alacaklarına ilişkin olduğu ve kira sözleşmesine göre kefillerin sorumlu oldukları miktar nazara alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davalı kefiller hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. Bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.